XVII. ve kısmen XVIII. yüzyılda Avrupa’nın özellikle Katolik ülkeleri (İtalya, İspanya, Portekiz, Avusturya, Güney Almanya, Belçika) ile Latin Amerika’ya yayılmış ve eğri hatların hakim olduğu bir üslub.[1] Barok kelimesi İspanya’da tam düzgün olmayan garip şekilli inci anlamına gelirken İtalya’da, fazla diyalektik değeri olmadan bilgiçlik taslayarak yürütülen çarpık bir tartışmayı belirtiyordu. Bu terim zamanla hemen bütün Avrupa dillerinde aşırı, şekli bozulmuş, anormal, olağandışı, saçma ve düzensiz kelimeleri ile eşanlamlı olarak kullanılmaya başladı.[2] Abartılmışı seven bu üslup, gerçekdışına olan eğiliminden ötürü göz aldatımına ve yanılsamaya önem vermektedir Barok mimari, Rönesans’ın katı kurallarına bir tepki olarak (Karşı-Reform hareketi) İtalya’da Roma’da ortaya çıkmış ve XVII. yüzyılda ülkenin gözde üslubu olmuştur. Rönesans’a oranla yapıların hem planları hem de bezeme programı değişmiştir. Barok mimarlık abartılı hacim ve dekorları kullanarak görkem ve güç etkisi yaratmaya çalışmıştır.[3]
[1]Nezihat Köşklük Kaya, “Avrupa’da Gotik, Rönesans ve Barok Mimarilerin Çatı ve Cephe Sistemleri Açısından Karşılaştırılması”, V. Ulusal Çatı-Cephe Sempozyumu, (15 -16 Nisan 2010), İzmir 2010, s. 5.
[2]Flavio Conti, Barok – Sanatı Tanıyalım, (çev. Solmaz Turunç), İstanbul: İnkılâp Kitabevi, 1997, ss. 3-9.
[3] Kaya, “Avrupa’da Gotik, Rönesans ve Barok Mimarilerin Çatı ve Cephe Sistemleri Açısından Karşılaştırılması”, s. 6.
Yorumlar