0

Birinci Dünya Savaşı sonunda gündeme gelen sistem. Bağımsız olma yeteneğine sahip sayılmayan ulusların Milletler Cemiyeti tarafından görevlendirilen büyük bir devletin refakatinde bu yeteneğe erişinceye kadar eğitilmesi. Güney Afrikalı General Jean Chiristiaan Smuts tarafından 16 Aralık 1918 Paris Barış Konferansı’nda sunulan manda sistemi, halkın gelişme derecesine, ülkenin coğrafi durumuna, iktisadi şartlarına bağlı olarak üç gruba ayrılmıştı. A Mandası: Osmanlı İmparatorluğu’ndan ayrılacak toprakları, B Mandası: Bağımsızlık tanınan ancak geçici olarak mandater yönetimi öngörülen Almanların Orta Afrika sömürgeleri, C Mandası: Mandası iyice geri kalmış Güney Batı Afrika ile Güney Pasifikteki Alman sömürgelerini kapsamaktaydı. Manda sistemine konulan bölgeler, 1.132.000 km2 idi ki bu Amerika kıtasının üçte biri kadardı.[1] Milletlerarası hukuka göre manda altında bulunan devlet, bağımsızlığı kısıtlı devletlerden sayılır.[2]


[1] Oğuz Aytepe, “Milli Mücadele’de Manda Sorunu ve Mustafa Kemal’in Yaklaşımı”, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Ensitüsü Atatürk Yolu Dergisi, sy. 24, Kasım 1999-2003, ss. 475-476.

[2] Ahmet Gündüz, “Sömürgecilik Kavramı ve Sömürgeci Devletlerin Uyguladıkları Taktikler -Ortadoğu Örneği-“, Tarih Okulu Dergisi, sy. XXV, Mart 2016, s. 768.

 M
Türkçe Tarih

Malikane Usulü

Önceki yazı

Maniheizm

Sonraki yazı

Yorumlar