Arapçada göz anlamına gelen “ayn” kelimesinin çoğul hali olan ayan; eşraf, vücuh ve erkan ile eş anlamlıdır. Kapıkulları, yeniçeri serdarları, sipahi, kethüda yerleri, mültezimler, mukata’a eminleri, emekli olan beylerbeyleri, sancakbeyleri, kadılar, müderrisler, müftüler ile bunların çocuklarından meydana gelen sınıf; arşiv belgelerinde voyvoda, mütesellim, muhassıl, mutasarrıf ve vali olarak kayda geçen bu kişiler aynı zamanda mütegallibe veya derebeyi olarak da anılmaktadır. Osmanlı taşrasında en biçimsiz ve tanımlanamayan güç odağı olarak kabul edilmektedir.[1]
[1] Tamer Güven, “Osmanlı İmparatorluğu’nda Ayanlar, Sermaye Birikimi ve Girişimcilik”, Türkiye İslam İktisadı Dergisi, c. 3, sy. 1, Şubat 2016, ss. 64-65.
Yorumlar