0

Tanrı Dağ eskiçağ ve ortaçağlarda Merkezi Asya ve Türkistan’da yaşayan Türk kabilelerini tarihi gelişiminde önemli bir menzil oldu. Burada herhangi bir etnik birliklerin kültürleri etkileşimde oldu. Tanrı Dağ ve civarındaki bugüne kadar araştırılan çeşitli arkeoloji eserleri, onun mükemmel bir delilidir. Ortaçağda yaşayan kabilelerin ceset gömme ve merhumu hatırlama geleneğini arkeolojik cihetten öğrenme çok önemlidir. Onun için Tanrı Dağ ve civarındaki yerlerde Türk kabilelerini arkeolojik kültürlerini kronolojisini hazırlamada, onların kültürünün devamlı gelişimini araştırmada çok imkan verir. 80. seneler sonuna kadar adı geçen konu üzerinde özellikli bir araştırma yapılmamıştır. Ama o soruna hiç dikkat edilmemiştir diyen fikirden de uzağız. 40. seneler sonundan sonra 50. seneler ortasına kadar Kırgızistan’da tunç derinden başlayarak M.S. 2. bin yılları da çerçevesine alan arkeolojik eserleri araştıran A. N. Bernştam’in eserlerinde bu konuya ayrı bir önem verilmektedir (1- Bernştam, A. N., İstoriko-arheologiçeskie oçerkit Sentralnogo Tyan-Şanya i Pamiro-Alaya. Materiali i issledovaniya po arheologii SSSR (MİA. No 26). –Moskva; Leningrad, 1952). Bununla birlikte Kırgızistanlı arkeoloji uzmanları A. Kibirov’un, D. F. Vinnik’in, V. P. Mokrınin’in, A. K. Abertekov’un çalışmalarında önem verilmektedir. Özellikle 1966 senesinde yayınlanan Yedi-Su balbal daşları üzerie Ya. A. Şer’in eserini söylememiz gerekir. Kendisinin eserinde müellif Yedi-Su’da bulunan balbalları sistemleştirirken, balbal daşları koymanın anlamını ilmi cihetten açıklıyor (2- Şer, Ya. A., Kamennıe izvayaniya Semireçya –Moskva: Leningrad, 1966)

Yukarıda adı hatırlanan uzmanların araştırmalarını derinleştirmek amacıyla bir İç Tanrı Dağ’ın At-Başı, Orto-Narın, Kara-Kucur, Koçkor vadilerinde 1989-92 senelerinde arkeoloji kazılarını yaptık. Bizim kazı işlerimize Merkezi Asya Türk kabileleri arkeolojisini geniş araştıran Prof. Yu. S. Hudyakov ve genç arkeoloji uzmanı O.A. Soltobayev katıldılar. Genelde 114 arkeoloji eseri araştırıldı (onun içerisinde 97 kurgan, daş balbal saptanan 22 küçük kurgan, 25 balbal daş). Kazılan malzemeler yalnız arkeolojik araştırmalar için değil, tarihçi, etnoloji, yurt tanıcı, folklor tanıcı ve epigrafik uzmanlarının ilgisini uyandırmaktadır. Kazılan malzemelerin çoğu, Kırgız Devlet Milli Üniversitesi’nde ve Kırgız Milli Tarih Müzesi’nde sergilenen eserler arasındadır.

Arkeoloji kazılarının neticeleri tarihi-karşılama ve biçimsel tipolojik usulleriyle bir sisteme getirildi. Maden malzemelerinin, eşyalarının bir bölümü tayfsal analizden geçirildi. Kurganlardan bulunan bazı paralar arkeoloji edebiyatında, dönemi belirli malzemelerin önemi çok oldu. Araştırmaların neticesinde aşağıda gösterilecek sonuçlara geldik (3- Tabaldiev, K.Ş.; Evolüsiya pogrebalnogo obryada koçevnikov Vnutrennego Tyan-Şanya v srednie veka. Avtoreferat dissertatsii… kand. İst. Nauk. –Novosibirsk).

6.yüzyılın soruna ve 7. yüzyılın başına kadar (1. Türk Hakanlığı dönemi, 552-630) döneme Çon-Noo ve Taş-Töbö kabristanlarında araştırılan kurganlar girmektedir. Çon-Noo Kabristanı M.S. 1. bin yıllığın ilk yarısında olan Ken-Kol arkeoloji kültürünün kurganlarıyla birkaç benzerliklere sahiptir. Ken-Kol Kabristanı’nda cesedi katakomba ve vurma usulle kazılan görlere yatırılmıştır. Genellikle bu Altay’dan gelen Türk kabileleriyle Ken-Kol kültürü sahiplerinin etkileşiminden olduğunu gösteriyor. İnsan cesedinin bir yanına da onun atı yatırılmıştır. Taş-Töbö (Daş-Tepe) mezarında at ve askerin cesedi güney-batıya yollanıldı. Taş-Töbö mezarında merhumu hatırlatan anıtlar daha araştırılır Bu adet ilk defa klasik türde Altay’da düzenlenen ve merhum cesedi kabre yatırıldıktan sonra bira vakit geçerek yerini bir kürek derinlikte dörtgen şeklinde kazı yapılırken, yan-yanına daş levhalar yerleştirilir. Sonra merhuma bağışlanan o çeşitli dini gelenekler yapılır. Mesela kazı malzemeleri içerisinde hayvan kemikleri, maden eşyalar bulunuyorlar. Geleneklere göre ot ifade edilmesi, ağaç ve tezekten görünüyor. Taş-Töbödö küçük kurganların doğu tarafından merhumun daş heykeli gibi balbal daş ve onun tarafından ondan fazla stel yan yana yerleştirilmiştir.

7-8. yüzyıllarda Batı Türk ve Türkeş hakanlıkları devrindeki kurganlarda esasen atıyla gömülen merhumun kemikleri bulunuyor. Merhumun başı doğuya ve batıya, atı ise aksine yatırılır. Bazı mezarda merhum ve atı beraber tarafa yerleştirilir. Atlar teçhizatlarıyla ve eyerleriyle gömülür. At sadece askerin değil, bayan ve çocuk cesetleri yanında da bulunuyor.

Karluklar dönemindeki kurganlarda (VIII. yüzyıl ortasından sonra X. Yüzyıla kadar) çoğunlukla atı ile gömülen merhum kemikleri bulunuyor. Atı ve kendisi kuzey tarafa yollanarak yerleştirilen mezarlar çok bulunmaktadır.

Kara Hakanlılar döneminde 960 senesinde İslam resmi din olarak ilan edilmiştir. Bu dönemdeki Müslüman kabristanları günümüzde bulunmaktadır.

Arkeoloji kazı malzemeleri sonuçlarına göre XI-XIV. yy. doğru tarafından topluluk tarzında Türk-Moğol kabilelerinin gelişinden sonra İslam dini adetiyle gömülen adam kabristanları sayısı kesinlikle azalıyordu. XI-XIV. yy.’daki kurganlarda merhum cesetinin yanında at orduna sadece eyer gibi, at malzemeleri yatırılmıştır.

Moğol istilasından sonra, özellikle XIV. yy. 2. yarısından sonra Türkistan’da İslam dini resmi olarak geniş halde ilerlemiştir. Bu dönemden sonra Tanrı Dağlarında başı kuzeye veya kuzey-batıya yollayan, yüzü ise Mekke’ye yollayan ve yanında hiçbir malzeme olmayan kurganlar çok bulunuyordur.

Ölü gömme ve merhumu hatırlama adetinin ortaçağda çeşitli olması ve değiştirilmesi halkların göçebe cereyanında birbiriyle ilişkileri olduğu ve yeni dinin üstten kabul edilmesi ile ilgilidir.

Türkçe Tarih

Bütün yapılanlar büyük Türk milletinin eseridir!

Önceki yazı

İbni Hassul’ün Türkler hakkında bir eseri

Sonraki yazı

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Yorumlar

Bir yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla yazı Kültür ve Sanat Tarihi