Görsel TarihKültür ve Sanat TarihiTürk Mitolojisi ve İnançlarıYazarlar

Türklerin Yılbaşı ve 12 Hayvanlı Türk Takvimi

0

Kendi kendime düşüncelere daldım. Görür gözüm görmez gibi, bilir bilgim bilmez gibi oldu. Kendi kendime düşündüm: Zaman ve (ebedi) gök şöyle demiş: “İnsanoğlu hep ölümlü yaratılmış.” [1]

Göktürk Hakanı Bilge Kağan’ın küçük kardeşi Köl Tegin, koyun yılının on yedinci gününde ölmüş, aynı yılın dokuzuncu ayının yirmi yedisinde yuğ töreni yapılmış, anıt mezarı ve yazıtı ise maymun yılının yedinci ayının yirmi yedisinde bitirilmişti.[2]

47 yaşında olan kardeşini kaybetmiş olmanın acısıyla, Bilge Kağan tarafından Köl Tegin yazıtının kuzey yüzüne kazıtılan oldukça duygusal bu cümlelerden, olayın tam olarak ne zamana isabet ettiğini, öyle sanıyorum ki, hiçbirimiz anlamadık.

Koyun yılı, maymun yılı…

Eski Türkler zamanı ölçmek için nasıl bir takvim kullanıyorlardı?

Bu sorunun cevabını Kâşgarlı Mahmut’un Dîvânu Lugâti’t-Türk eserindeki bars maddesinde buluyoruz.[3]

Kâşgarlı Mahmut’un Uygurlara ait bir kaynaktan aktardığı rivayete göre, bir Türk hakanı kendisinden birkaç yıl önce yapılan bir savaş hakkında bilgi almak ister ancak savaşın hangi yıl gerçekleştiği hakkında kesin bir kanaate varamamış ve yanılmışlardı.

Bu durum üzerine toplantı halinde olan hakan der ki: “Biz bunda nasıl şaşırdıysak, bizden sonrakiler de tarihi şaşırırlar. Biz şimdi 12 ay ve 12 burcu dikkate alarak 12 yılı adlandıralım ki onların dönmesiyle tarih hesaplansın ve ebedî bir hatıra olsun.”

Bunun üzerine Hakan yıllara bir isim vermek için, Ilısu nehri civarında ava çıkar ve yabani hayvanların serbest bırakılmasını ister.

Hakan ve yanındakiler bazı hayvanları avlayarak, kalanları nehre doğru sürerler.

Hayvanlar suya sıkışınca, bunlardan ancak 12’si nehri geçebilir.

Hakan suyu geçen her bir hayvanın adını bir yıla verir.

Birincisi sıçgan’dı ki bu “fare” demekti. Yılların başı adını ondan almıştı.

Onu sığır, pars, tavşan ve ejder takip etti.

Sonra yılan, at, koyun ve maymun geçti nehrin karşı tarafına.

Onların ardından ise horoz ve köpek geçmişti.

Suyu son geçebilen hayvan ise domuz olmuştu.

Kâşgarlı Mahmut’un günümüzden binlerce yıl önce kullanılmış olan 12 hayvanlı takviminin kökeni hakkında efsane ile karışık aktarmış olduğu bu bilgiler gerçekten muhteşem.

12 hayvanlı takvimin tarih içerisinde Japonya’dan Doğu Avrupa’ya kadar oldukça geniş bir coğrafyada, pek çok Asyalı kavim tarafından kullanılmış olduğu kesin. Günümüzde de hala bazı toplumlarda kullanılmakta.

İlk olarak hangi kültür içerisinde ortaya çıktığı ise, bilim dünyasında bugüne kadar pek çok defa tartışılmış. En çok üzerinde durulan ihtimaller Türk veya Çin kökenli olduğu. Tartışmanın temelinde, takvim sisteminde yer alan hayvanların isim ve sembollerinin farklı olması ve bazı hayvanların bu coğrafyada bulunmaması yatıyor.

Fazla detaya giripte lafı uzatmak istemiyorum ama konumuzla ilgili olarak başvuracağımız önemli eserlere değinmeden geçemeyeceğim.

Fransız Sinolog Édouard Chavannes’ın, 1906 yılında yayınlamış olduğu ve Türkçe’ye On İki Hayvanlı Türk Takvimi olarak çevrilen eserde,[4] Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya’nın belirttiğine göre, 12 hayvanlı takvimin Türklerden Çinlilere geçtiği ispatlanmıştı.[5] Bu eser o kadar önemli olmasına rağmen 104 yıl sonra ancak Türkçeye çevrilebildi.[6] Bu vesileyle eseri dilimize çevirerek bizlere kazandıran Prof. Dr. Mustafa Daş hocamıza da teşekkür ederiz. Yapılan diğer bir değerli çalışma, 1941 senesinde yayınlanan Prof. Dr. Osman Turan’a ait Oniki Hayvanlı Türk Takvimi adlı eseridir.[7] Adını anmamız gereken bir diğer önemli eser ise, Fransız Türkolog Prof. Dr. Louis Bazin’e ait Les calendriers Turcs anciens et médiévaux isimli eserdir ve tahmin edersiniz ki, bu eser, aradan 50 yıl geçmesine rağmen hala Türkçeye çevrilerek yayınlanmış değil.[8]

Şimdi gelin 12 hayvanlı Türk takvimini biraz daha yakından tanıyalım.

Başlangıçta ay yılına dayanan 12 hayvanlı Türk takvim sistemi, Göktürkler zamanında güneş yılına çevrilmişti.[9] Buna göre bir ay bazen 30, bazen de 29 gün çekmekteydi. 12 ayın, yani 354 günün, bir yılı oluşturduğu bu takvimde her bir yıl, bir hayvan adıyla anılmaktaydı. Müçe adı verilen, 12 yıllık devreden oluşan takvimdeki hayvanlar günümüz Türkçesiyle sırasıyla; Sıçan, Sığır, Pars, Tavşan, Ejder, Yılan, At, Koyun, Maymun, Tavuk, Köpek ve Domuz’du.

Orhun yazıtlarında geçen ifadelere göre ise, bu yıllar sırasıyla; Küsgü, Ud, Bars, Tabışkan, Lu, Yılan, Yılkı, Kony, Biçin, Takagu, İt ve Lagzın idi.

Beşinci yıla tekabül eden, Ejder hayvanı, bu takvimin Türk kökenli değil ama Çin kökenli olduğunu gösteren en kuvvetli delil olarak sunulmakta. Bazı kaynaklarda ise bu yılın Timsah veya Balık olarak gösterilmekte olduğunu da belirtelim.[10]

Elbette Türkler, isimlendirme için kullandıkları bu hayvanların isabet ettiği yıllara etki ettiklerini de düşünmekteydiler. Türk toplulukları, bu yılların her birinde ayrı bir hikmet olduğunu düşünerek fal tutmuş, uğurlu ve uğursuz bazı olayların yaşanacağına hükmetmişlerdi. Durum böyle olunca da ortaya bir takım kehanetler ortaya çıktı tabi.

Yıllara ait kehanetler Prof. Dr. Osman Turan’a ait Oniki Hayvanlı Türk Takvimi isimli eserin, 89-96 sayfaları arasında yer alan “Oniki Hayvanlı Yılların Devri Vasıfları” Bölümünden tümüyle alınarak aktarılmıştır.

1 – Sıçan Yılı

Dîvânu Lugâti’t-Türk: Yok

Tuhfet’ül-Müneccimin: Karışıklık, kargaşalık ve kan dökme çok olur; Uğrılar (hırsızlar), yol kesiciler çoğalır, halk yerdeki böceklerden zarar görür; bazı yerlerde rahatlık ve huzur olur; valilere ve divan ehline noksanlık ve ziyan yüz gösterir. Bu yılda yağmur orta halli olur. Bu yılın üçte birinde doğan çocuk eziyet verici tabiatte olur; ikinci üçde birinde doğan bilgin, vekarlı ve temkin ve edepli olur; son üçte birinde doğan yalancı, beyhude söyleyen, bilgisiz olur.

Marifetname: Bu yıl hoşluk olur, yılın ortası çok yağışlı olur, sonunda kargaşalıklar çoğalır, cenk olur ve bir çokları kana boyanır. Kış uzun ve soğuk olur. Sıçanlar hububatı yağma eder. Yılın ilkinde doğan çocuk, akıllı ve iyi hılkatlı olur; ortasında doğan yalancı, huyu kötü olur; sonunda doğan hasud, mekkar ve kötülük işleyici olur.

Kayıtsız risale: Bu yıl emniyet ve hoşlukla geçer; yılın orta. sında biraz yağmur ve rahatlık olur; meyva çok olur. Havalar soğuk, karışıklık ve kan dökücülük olur. Hükümdar ve sultanlar gamlı olurlar. Kış uzun sürer, bu yıl hırsızlardan ve sultanlardan hazer etmelidir ve sırrını kimseye söylememelidir. Bu yıl doğan çocuk çok akıllı olur.

Umdet üt Tevarih: Bu yılda daima sıcaklık ve kuraklık olur.

2 – Sığır Yılı

Dîvânu Lugâti’t-Türk: Sığırlar döğüşgen olmasından bu yıl harpler çoğalır.

Tuhfet’ül-Müneccimin: Dert ve baş ağrıları çoğalır, kış soğuk geçer, mevsim kendi tabiatına az uyar, havalar değişik olur, soğuktan meyvelere afet erişir, etrafı alemde fitne ve karışıklık çok olur, insanlarda, bey ve sultanlarda keder ve dağdağa çoğalır. Yılın ilk üçte birinde doğan çocuk bilgin, uzağı görür ve anlayışlı olur, amma ilimden az behreli olmuş olur. İkinci üçte birinde doğan daima gamlı, kederli olur; son üçte birinde doğan az akıllı ve beyhude söyle.r ve cahil tinetli olur.

Marifetname: Hastalık çok olur, hükümdarlar fitneden gamlı olur, dört ayaklı hayvanlara helak erişir, kışı şiddetli ve kısa olur. Meyveler soğuktan mahvolur. İlk ilkinde doğan erkek veya kız başkalarının işiyle meşgul olur; ortasında doğan güzel yüzlü, akıllı ve sevinçli olur. Sonunda doğan daima gönlü gamlı, teni hasta olur.

Anonim risale: Hastalık ve baş ve göz ağrısı ziyade olur; cidal ve kıtal vaki olur, kan dökülür, çok yağmur yağar. Kanlı muharebeler olur. Yılın evvelinde doğan dürendiş ve akıllı olur, ortasında doğan güzel, sonunda doğan gamlı olur. Kudret sahibi kimseler birbirine muhalefet ederek harp ve isyanlar olur; halkta dimaği marazlar, baş ağrıları çok olur. Dört ayaklılara afet erişir. Bol yağmurlardan mahsul mebzul olur, nehirler taşar, kışın şiddetinden ağaçlara zarar olur. Evvelinde doğan alim, akıllı lakin il işile iştigal edip kendi işinden gaflet eder; ortasında doğan güzel yüzlü, ahirinde doğan zayıf, gamlı olup günleri meşakkatle geçer.

Umdet üt Tevarih: Kış soğuk ve kuru olur.

3 – Pars Yılı

Dîvânu Lugâti’t-Türk: Yok

Tuhfet’ül-Müneccimin: Hükümdarlar birbirine şüpheli nazarla bakarlar ve makam kavgasına girişirler; ahid bozuculuk ederler. Bundan dolayı etraftan muhalif ve müddeiler zuhur eder; bilhassa şark ve garp taraflarında muhalefet artar. Yemiş az olur. Avam ü nas arasına husumet girer. Hayvanlara afet az gelir; denizciler gemilerin batmasından zahmet çekerler ve bu yılda acayıp haller zuhur eder. Yılın ilk üçte birinde doğan çocuk yiğit, erkek ve güzel çehreli olur; ikinci üçde, birinde doğan zengin ve haris olur; üçüncü üçde birinde doğan kahil ve akılsız olur.

Marifetname: Halk arasında düşmanlık, ahd bozuculuk, korku ve yer sarsıntısı olur. Denizde gemilere afet erişir. Kış kısa ve soğuk olur; göze ve ırmakların suyu çok olur. Bu yılın ilkinde doğan ali himmetli, yüzü yumuşak olur; ortasında doğarsa kamil, sonunda doğan kahil olur.

Anonim risale: Hükümdarlar arasında yağılık olur, barış ve anlaşmalara aykırı gidilir; bazı ülkelerde savaş, yağma ve etrafda karışıklıklar olur; ticaret erbabı ve yol üzerindeki binalar zarar görür; yerdeki böcekler çoğalır, ekin ve yiyecek nesnelere afet erer. Dört ayaklılara ölüm gelir, bazı yerlere yer sarsıntısından yıkımlık gelir; çekirge zuhur eder, yazın uzun sıcaklar güzün ve kışın uzun soğuklar olur. İlkinde doğan güçlü, şiddetli ve her işi bilici olur, devlet işinde yüksek ve hamiyetli olur; ortasında doğan tatlı sözlü, hayvanlardan menfaat görücü ve deniz seferinde zarara tutulucu olur. Sonunda doğanlar tembel ve zihinleri karışık, kendi işlerini ihmal edici olur; daima zaruret, hastalık ve nadan tabiatte bulunur. Bir halk şiirinde: Bars yılı barı çıkar barı çıkmazsa dan çıkar (Samoiloviçden).

4 – Tavşan Yılı

Dîvânu Lugâti’t-Türk: Yok

Tuhfet’ül-Müneccimin: Nimet ve feragat çok olur; bazı yerlerde hastalık, ölüm, bilhassa kadın ve çocuklarda, çok olur. Hükümdarlar adalet ve insafa meylederler, eğer zulüm vaki olursa adalet sebebiyle olur. Yağmur, çeşme ve ırmak suları bol olur. Halk arasında mekr ve hile çoğalırsa da bilahare kendi iş ve sözlerinden pişman olurlar; halkın ihtiyarı haricinde seferler olur. Bu yılın ilk üçte birinde doğan çocuk talihli, yiğit ve çalışkan olur. Fakat sözüne itimad edilmez; ikinci üçte birinde doğan uzak düşünceli, kısa görüşlü az himmetli olur; üçüncü üçte birinde doğan geveze, menfaatsız ve insanlardan müteneffir olur.

Marifetname: Meyva her nimet çok olur. Sulh uzun zaman devam eder, kışı mutedil, bahan bahar, yazı yaz olur. Yılın evvelinde doğan mali ve kötü huylu, lakin kali olur. Ortasında doğan güzel, sonunda doğan müksir ve vahşi olur.

5 – Lu (Ejder) Yılı

Dîvânu Lugâti’t-Türk: Timsahın suda yaşaması dolayısıyla bu yıl çok yağmur yağar ve bolluk olur.

Tuhfet’ül-Müneccimin: Savaş ve kan dökücülük çok olur; Ağaçlara afet erişir; arpa ve buğday iyi mahsul verir; bazı mahsullere afet erişir. İlk üçte birinde doğan kötü huylu ve müte. neffir tabiatlı olur ve halka az karışır, ikinci üçde birinde doğan temiz söyleyen, iyi işleyen ve siyretli olur, sonunda doğan şerir, hayasız olur.

Marifetname: Harp ve fitne çoğalır, arpa ve buğday mahsulü bol olur. Kar ve yağmur çok yağar. Evvelinde doğan ahmak, cevhersiz, ortasında halim ve yumuşak, sonunda doğan kötü huylu ve utanmaz olur.

6 – Yılan Yılı

Dîvânu Lugâti’t-Türk: Yok.

Tuhfet’ül-Müneccimin: Bu yıl meyva çok az olur, yıl kurak kış soğuk ve uzun olur. Yerdeki böcekler müezzi olur, yılan, sıçan ve karınca bazı yerlerde çoğalır. Hükümdarlar, beyler arasında husumet ve cidal zuhur eder. Halk arasında hile, hased artar; türlü hastalıklar meydana çıkar. Bazı yerlerde veba olur. Evvelinde doğan mülayim, durendiş, sakin ve vekarlı ve uzun ömürlü olur; ortasında doğan hasfıd, kinci, kötülük işleyici olur; sonunda doğan sert, kötü huylu, hilekar ve ihmalkar olur.

Marifetname: Yiyecekler bahalı, kış yumuşak ve kısa olur. Kıtlık olur, gönülleri gusseler sarar. O yılı doğan sakin, bilgili, işleri hoş olur; ortasında doğan kötü tavırlı olur, sonunda doğan kötü biçimli ve kötü işli olur.

Anonim risale: Havada kuraklık, yağmur az, meyveler ve yiyecekler kıt olur. Halk arasında muhtelif illetler, veba, taun, ölüm olur; yılan, çıyan, böcek ve müezzi hayvanlarıda kesret ve bazı ülkelerde fitne fesad ve kıtal ve yağma, halk arasında fenalık, tezvir.lik olur; kış şiddetli geçer. Bu yılın evvelinde doğan çocuğun sözü işine uymayıp iftiracı, durendiş olur; ortasında doğan tamahkar, kötücül, kinci! ve ziyancil olur; sonunda doğan ekşi yüzlü sert sözlü ve katil olur.

7 – Yılkı (At) Yılı

Dîvânu Lugâti’t-Türk: Yok.

Tuhfet’ül-Müneccimin: Türkistan Rum ve Frenk taraflarında halk arasında fitne, karışıklık çıkar; bazı yerlerde ekinler iyi ve meyvelerde afet olur; kışın şiddetli soğuk ve yağış olur. Evvelinde doğan bilgili, akıllı, yüksek himmetli olur; ortasında doğan doğru sözlü, doğru işli, civanmert ve sahibi ilm ü hilm olur; sonunda doğan kötü huylu, kötü düşünceli, kin tutucu ve kin arar olur.

Marifetname: Bu yıl karışıklık, fitne ile gelir, cenk ve savaş zuhur eder. Yazı hoş, hububat çok olur; dört ayaklılara hastalık ve helak erişir. Kış gayet yumuşak ve uzun olur; meyvelere afet erişir. Bu yıl doğan zahmet çeker, muhabbetli ve hikmetli olur; ortasında doğan iyi işli hoş huylu; sonunda doğan, gamlı, kötü sözlü ve kötü huylu olur.

Kırgız Atalar sözü: Dur oğlum dur yılkı yılı eldinde (önünde) (A. İ. den).

8 – Koyun Yılı

Dîvânu Lugâti’t-Türk: Yok.

Tuhfet’ül-Müneccimin: Bu yılda nimetler bollaşır; insanlar iyilik ve hayre mütemayil olurlar; yağmur çok yağar gerçi fitne ve karışıklık çıkarsa da çabukça sükun bulur ve asayiş yerine gelir. Bu yılın ilkinde doğan güzel yüzlü, rızkı bol, yüce himmetli olur; ortasında. doğan vefasız, düşmanengiz ve az çocuklu olur; sonunda doğan ebleh ve kısa ömürlü olur.

Marifetname: Gamlı bir yıl olarak gelir, gemiler denizde helak olur; harp olursa da süratle sulh yapılır; hayır ve ihsan sahipleri çok olur. Kışı yumuşak ve uzun olur; ilkinde doğan nafi, ortasında doğan asude, sonunda doğan mürdar ve fersude olur.

9 – Biçin (Maymun) Yılı

Divan-ü Lügat it Türk: Yok.

Tuhfet’ül-Müneccimin: Çok muharebe ve mücadele zulüm ve tereddi olur, reaya ve göçebelerin malı çok olur; büyükler ve eşraf birbilerile mevki kavgasına düşerler. Hırsızlar ve fitneciler galebe ederler ve halka mazarrat yaparlar; bu yılda meyvelere ve bilhassa üzüme afet erişir. At, deve gibi büyük hayvanlarda çok telefat olur. İlkinde doğan kötü işli, kötü düşünceli olur; ortas~nda doğan hasfıd ve mekkar ve bedbaht olur, sonunda doğan ebleh, mute·kid olur.

Marifetname: Bu yıl hayırsızdır, yankesici ve hırsız çok olur. Halka çok sitemler olur. Deve ve at cinsine hastalık erişir. Kış gayet kısa ve soğuk olur. Üzüm az dişleyiciler çok olur. İlk ilkinde doğan bedrüy, handan, şad ve iyi huylu olur. Ortasında doğan hasud, sonunda doğan faydasız olur.

Anonim risale: Meyva çok, hububatta hastalık, halk arasında uğrılık, mekkar ve hile çok olur. Etrafı alemde asker hareket edip bazı yerlerde harp, kıtal ve yağmalar olur, kafir beylerine, bilhassa deniz yüzünde, ulu sular kenarında ve dağ eteklerinde nikbet ve zillet erişir. Yağmurlar, seller kaba yeller esmeye ve ihtimal şark taraflarında bir harici çıkmağa ve nasda ittifak çok olmaya delalet eder. Yılın evvelinde doğan zeki, çabuk anlar ve tabiatlı olur. Ortasında doğan yalancı, hasfıd, hodbin olur, sonunda: doğan fena tabiatlı vefasız olur.

Hive Atalar sözü: Baylığına buysönma biçin bardır eldine [Zenginliğine güvenme önünde maymun yılı var] (Samoiloviç).

10 – Tavuk Yılı

Dîvânu Lugâti’t-Türk: Yiyecek çok olur, fakat bu hayvanın yerken yiyeceğini karıştırdığından karışıklık çıkar.

Tuhfet’ül-Müneccimin: Hastalık çok olur, bazı yerlerde zelzele tahribat yapar, alışveriş kesilir, eşya bahalanır, bazı yerlerde büyük harpler olur. Halk hakikatsız mürüvvetsiz ve vefasız olur. Hububat az olur. Hayvanat çoğalır ve kadın hastalıkları, çocuk düşürme vaki olur. İlkinde doğan çocuk iyi suratlı, metin ve akıllı olur, ortasında doğan müfsid ve şerir olur; sonunda doğan iyi sözlü, rey ve tedbir sahibi olur.

Marifetname: Hastalık yok, hububat ve meyveler bol, kışı yumuşak ve uzun olur. Hamile kadınlara afet irer. Evvelinde doğan güzel, kıymeti az olur, ortasında müezzi olduğundan halk ona düşman olur. Sonunda doğan cömerd, misafirperver olur.

Anonim risale: Hastalık ani olur, kış uzun olur, hamile kadınlara afet erer. Yılın evvelinde doğan güzel yüzlü, az rızıklı, az hayırlı olur ve kazandığını kaybeder; ortasında doğan müfsid olur ve kötücül ve düşmanları çok olur; sonunda doğan dostların müttehimi ve gayyur olur.

11 – İt (Köpek) Yılı

Dîvânu Lugâti’t-Türk: Yok.

Tuhfet’ül-Müneccimin: Fitne, karışıklık ve kan dökücülük, at ve katır ölümü olur, hayvanların kıymeti artar; hırsızlar ve yol kesiciler çoğalır, kış gayet soğuk geçer; çok hastalık olur; veba ve ölüm korkusu artar ve düşman halk arasına muhalefet sokar. Müsadere ve mutalebe çoğalır; katıl, zülfün ve sitem olur. Yılın evvelinde doğan fena tabiatlı ve köpek sıfatlı ve münasebetsiz, cenkçi, doğru söyleyici olur. Ortasında doğan akıllı, bilgili fakat itibarsız olur. Sonunda doğan kahraman, yiğit, vekarlı ve vefalı, yüksek sesli olur.

Marifetname: Hububat ve ekmek az ve pahalı olur. Ölüm ve kıtal çok olur. Kış hafif, meyveler ucuz olur. Bu yılın ilkinde doğan kız veya erkek kötü söyleyeni, haris ve obur olur; ortasında doğan kavgacı, sonunda doğan kanaatkar ve vefalı olur.

Tevarih-i Hamse: Yılı it olanlar vefadar olur.

12 – Domuz Yılı

Dîvânu Lugâti’t-Türk: Kar, soğuk çok olur. Kargaşalıklar çıkar.

Tuhfet’ül-Müneccimin: Hükümdarlar arasında muhalefet olur; reaya üzerine emir ve nehiyleri geçer. Tehlikeli hastalıklar çoğalır. Hırsız ve yol kesiciler artar. Dört ayaklılarda ölüm çok olur. Meyveler bollaşır. Evvelinde doğan güzel, ahlaklı ve akıllı olur; sonunda doğan kahraman, cenkci, kan dökücü, ve ünlü olur.

Marifetname: Şehirlerin emir ve ayanı hastalığa tutulur; padişahlar arasında ihtilaf ve cenk olur. Buğday çok arpa az olur. Halk yerden yere konar ve göçer. Reaya müşevveş olup kaçar; hırsızlar çok olur. Kış yumuşak ve uzun olur. Yılın ilkinde doğan çocuk çabuk söyler ve hoşpesend olur; ortasında doğan yalancı; sonunda doğan halim ve ragıp olur.

Anonim risale: Düşmanlık ve yol kesicilikten halka ziyan gelir. Baharda yemişlere afet erer. Elbise, me. tah ve ipek pahalı olur; kul ve cariyelere rağbet artar. Kış sert ve soğuk olur; ekinlere afet gelir. Evvelinde doğan, güzel ahlaklı ve reyinde musır olur. Ortasında doğan doğru zihinli ve marifet sahibi olur. Sonunda doğan cahil, sefere müptela, kahraman ve fena tabiatlı olur.

Anonim risale: Ulema ve büyüklerde hastalık ziyade olur. Bazı memleketlerde yağmacılık zuhur eder. Koyuna afet erişir: Yiyecek pahalı olup tüccarlara afet erişir ve beyinlerinde muhalefet olur. Halk içinde nakli mekan ve göçme çok olur. Ekinler afetten salim olur; nimetler çok fakat reayanın ahvali müşkül olur. Yılın ilkinde doğan kötü ahlaklı, cahil, hodbin olur; ortasında doğan durendiş, müdir olur; sonunda doğan şeci, haramdan sakınıcı olur.

Şimdi gelin istediğimiz bir yılın, 12 hayvanlı Türk takvimine göre hangi yıla denk geldiği hesabını yapalım.

Örneğin, 2000 yılında doğan bir kişinin, 12 hayvanlı Türk takvimine göre hangi yılda doğduğunu şöyle bulabiliriz:

Önce 2000 yılına 9 ekleyerek 2009 sayısını elde ediyoruz. Daha sonra 2009’u 12’ye bölerek 167 sayısını elde etmiş oluyoruz. İşlem sonucunda kalan sayının 5 olduğunu hesapladık.

Böylece 2000 yılında doğan bir kişinin, 12 hayvanlı Türk takviminin 5. yılına isabet eden Ejder yılında doğmuş olduğunu göreceğiz.

Siz de doğum tarihinizin, hangi hayvana tekabül ettiğini hesaplayıp, yorum olarak yazabilirsiniz.

Aradan geçen yüzyıllar içerisinde, farklı coğrafyalara dağılan Türkler, geçen zamanı hesaplayabilmek için Hicri, Celali ve Rumi takvimleri kullanmıştı.

Bugün bizler daha Cumhuriyetin ilk yıllarında, 26 Aralık 1925’te kabul edilen iki ayrı yasa ile birlikte, 1 Ocak 1926 tarihinden itibaren Miladi Takvimi kullanmaktayız.[11]

Bu kanuna göre Miladi Takvimin başlangıcı Kanunuevvel’in 31’inci gününü takip eden gündü: Yani 1 Ocak günü.

Eski Türklerin kullanmış olduğu On İki Hayvanlı Türk Takviminin yılbaşı günü bir kesime göre, güneş koç burcuna girdiği gün, yılın ilk günüdür. Günümüzde kullandığımız Miladi takvime göre, bazen 21 Mart, bazen 22 Mart’a isabet eden bugün, Türk takviminin yeni günü, yılbaşı günüdür.[12]

Diğer görüşe göre ise takvimin yılbaşı günü 22 Aralık günüdür.[13]

On İki Hayvanlı Türk Takvimine göre Ejder yılına gireceğimiz şu günlerde hepinizin yeni yılını gönülden kutluyorum.

Kaynakça:

[1] Prof. Dr. Erhan Aydın, Taşa Kazınan Tarih, Birinci Baskı, Eylül 2018, İstanbul, s. 97

[2] Prof. Dr. Erhan Aydın, a.g.e., s. 105

[3] Kâşgarlı Mahmud, Dîvânu Lugâti’t-Türk: Giriş – metin – çeviri – notlar – dizin, haz: Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. Ziyat Akkoyunlu, Türk Dil Kurumu Yayınları, Birinci Baskı, Ankara 2014, s. 149,150

[4] Édouard Chavannes, Le Cycle Turc des Douze Animaux, E. J. Brill (Leide), 1906.

[5] Prof. Dr. Osman Fikri Sertkaya, Tahlil ve Tenkitler, Türkiyat Mecmuası, Yıl: 1977, Cilt: 19, s. 335

[6] Édouard Chavannes, On İki Hayvanlı Türk Takvimi, Selenge Yayınları, çev: Prof. Dr. Mustafa Daş, 2020

[7] Prof. Dr. Osman Turan, Oniki Hayvanlı Türk Takvimi, Cumhuriyet Matbaası, İstanbul, 1941

[8] Prof. Dr. Louis Bazin, Les calendriers Turcs anciens et médiévaux, Université de Lille, 1974

[9] İbrahim Kafesoğlu, Türk Millî Kültürü, Ötüken Yayınları, Onaltıncı Baskı, Kasım 1997, s. 343

[10] Osman Turan, a.g.e., s. 104

[11] “Takvimde Tarih Mebdeinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun” Kanun No: 260, 26 Aralık 1925, “Günün 24 Saate Taksimi Hakkında Kanun” Kanun No: 260, 26 Aralık 1925,

[12] Nergis Biray, 12 Hayvanlı Türk Takvimi -Zamana ve İnsana Hükmetmek-, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı: 15 (39), s. 672. Prof. Dr. Dursun Yıldırım, Türklerin Yılbaşı / Özgürlük Günü Bayramı, Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi, Yıl 1997, Sayı: 4, s. 4

[13] Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu, Türk Milli Kültürü, Ötüken Neşriyat, Onaltıncı Basım, Kasım 1997, s. 343

Cihan Oktay
2014 yılında Türkeli Dergisinde yazarlık yapmaya başlayan yazar, derginin kapanmasıyla birlikte, Türkçe Tarih Dergisi‘ne kuruculuk etmiş ve günümüzde de yazılarını burada yayınlamaktadır. Yazar Türkçe Tarih sistemi üzerinde genellikle Milli Mücadele, Atatürk ve Türk Devrimleri üzerine yazılar yazmaktadır. Uzun bir süredir, Rıza Nur ve Hatıratı üzerine araştırmalar yapmakta ve bu çalışmaları ile tanınmaktadır. Diğer önemli tarihçilerle birlikte kolektif olarak yayınlanan "Şahsiyetler" isimli kitapta, Doktor Rıza Nur biyografisi kaleme almıştır.

Yeniçeri Mustafa Kemal

Önceki yazı

II. Mahmud Suudi Kralın büyük dedesini neden idam etti?

Sonraki yazı

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Yorumlar

Bir yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla yazı Görsel Tarih