0

Ottuz tötinçi (34-) Ders – Yava Kepter

Otuz dördüncü (34.) Ders – Yabani Güvercin

Uyğur şa’ir ve yazğuçi Nurmuhemmet Yasinniñ Yava Kepter namliq hékayisi tüpeylidin Xitay hökümiti teripidin qolğa élinip on yilliq qamaq cazasiğa höküm qilinğanliqi kişilerniñ söz erkinlikiniñ depsende qilinivatqanliqiniñ dunyadiki eñ tipik misali bolalaydu. Nurmuhemmet Yasinniñ Yava Kepter namliq eseri Qeşqer Edebiyati Jurnaliniñ 2004- yilliq 5- sanida bésilğan bolup Noruz edebiyat mukapatiğa yollanğan iken. Xitay hökümeti eserniñ aptori Nurmuhemmet Yasinni on yilliq qamaq cazasiğa höküm qilğandin sirt Qeşqer Edebiyati Jurnaliniñ 2004- yilliq 5 – sanini yiğivéliş arqiliq keñ uyğur ammisini mezkur eserni oquş hokukidin mehrum qaldurdi. Tövende Yava Kepter hékayisiniñ bir böliki:

Uygur şair ve yazar Nurmuhammet Yasin’in “Yava kepter (yabani güvercin)” isimli hikayesi sebebiyle Çin hükümeti tarafından tutuklanıp 10 yıllık hapis cezasına çarptırılması insanların söz hakkının çiğnenmesinin dünyadaki en tipik örneği olabilir. Nurmuhammet Yasin’in Yava Kepter isimli eseri Kaşgar Edebiyat Dergisi’nin 2004 yılının 5. sayısında yayınlanmış olup Nevruz edebiyat ödülüne yollanmış idi. Çin hükümeti eserin yazarı Nurmuhammet Yasin’i 10 yıllık hapis cezasına çarptırmaktan başka Kaşgar Edebiyatı Dergisi’nin 2004 yılının 5. sayısını toplayarak Uygur halkını işbu eseri okuma hukukundan mahrum etti. Aşağıda Yava Kepter hikayesinden bir parça:

1 Añlisam ademler bek qorqunçluqken. Ular bizni tutuvalsa rohimizni qul qilarmish deydu, bu rastmu?

2 Roh? – yénimdiki bir kiçik kepter heyran qaldi, – bova, bova, roh dégen néme?

3 Uniñ rohniñ némilikini bilmigenlikidin men téximu heyran qaldim. Bu kepterler balilirini qandaq terbiyleydighandu? Rohi bolmighan hayatliqniñ néme kériki, rohsizliq ularni qandaq haletke çüshürüp qoyghan- he? Ular néme üçün buni çüshenmeydighandu.

4 Gerçe rohni, erkinlikni sovğa qilğili, tilep érishkili bolmisimu, biraq bu biçare kepterlerge rohiy erkinlikke ige bir makanniñ neqeder–

1 Duyduğuma göre (duysam) insanlar çok korkunçmuş. Onlar bizi yakalasa (tutup alsa) ruhumuzu kul edermiş diyorlar (der), bu doğru mu?

2 Ruh? – yanımdaki bir küçük güvercin şaşakaldı (hayran kaldı) – dede (baba), dede, ruh demek (diyen) nedir?

3 Onun ruhun ne olduğunu (neliğini) bilmemesine (bilmeyenliğinden) ben daha da şaşırdım. Bu güvercinler çocuklarını (balalarını) nasıl yetiştiriyormuş (terbiyeliyormuş)? Ruhu olmayan hayatın ne gereği, ruhsuzluk onları nasıl bir hâle (hâlete) düşürmüş – he? Onlar niçin bunu anlamıyor.

4 Gerçi ruhu, özgürlüğü hediye etmek, [sadece] arzu ederek (dileyip) ulaşmak [mümkün] olmasa da bu biçare güvercinlere ruhi özgürlüğe sahip bir mekanın ne kadar–

–zörürlikini çoñqur hés qildim. Ular roh dégen sözni esla añlap baqmiğandek qilatti.

5 Yéshi çoñ kepter héliqi sual soriğan kepterniñ béshini siylap turup sözleshke bashlidi.

6 Rohniñ némilikini menmu bilmeymen. Uni menmu bovamdin añliğan. Hazir ikkinçi qétim añlişim. Bovamğimu bovisi dep bériptiken. Belkim bovisiğimu bovisi dep bergen bolsa kérek (1) .

7 Bovam hemişe “bizde roh yoqalğili bek uzun zamanlar boptiken” deytti. Belkim bu kepterniñ devatqini yoqalğili bek uzun bolğan aşu roh bolsa kérek. Bizde hazir roh deydiğan nersiniñ sayisimu qalmidi.

–zaruri olduğunu (zarurlüğünü) derinde hissettim. Onlar ruh denilen (diyen) sözü asla işitmemiş gibi davranıyordu. (işitip bakmayan gibi kılıyordu).

5 Yaşı büyük güvercin o soru soran güvercinin başını okşayarak konuşmaya (söyleyişe) başladı.

6 — Ruhun ne olduğunu (neliğini) ben de bilmiyorum. Onu ben de dedemden duydum. Şu anda ikinci defa duyuyorum. Dedeme de dedesi demiş (deyip vermişmiş). Belki dedesine de dedesi demiştir.

7 — Dedem her zaman “bizde ruh kaybolalı çok uzun zamanlar oldu” derdi. Belki bu güvercinin dediği kaybolalı çok uzun [zaman] olan şu ruhtur. Bizde şu anda ruh dediğin şeyin gölgesi bile kalmadı.

NOTLAR. — (1) Belkim (belki) ve bolsa kérek (olsa gerek) sözlerinin aynı cümle içinde olması bize ters gelmektedir. Türkiye Türkçesinde ya “belki” ya da “olsa gerek” kullanılmaktadır, ikisi bir arada kullanılmaz. Buna benzer bir durum bizde de vardır. -se-sa ekleri tek başına “eğer” sözünün anlamını karşılasa da Farsçadan giren eğer sözü -se-sa ekleriyle birlikte aynı cümlede kullanılabilmektedir.

Şimdiye kadar öğrendiklerimizden çok daha ileri derecede bir metin. Anlamadığınız yerler için endişelenmeyin.

Yava Kepter hikayesinin tamamını aşağıdan dinleyebilirsiniz:


qul: köle

heyran bolmaq: şaşırmak

bala: çocuk

erkin: özgür (özgür sözü 1935 yılında dil devriminde “türetilmiş” bir sözdür. Bütün Türk dünyasındaki erkin sözü görmezden gelinip, Türkçeye uygun olmayan bir yapıda “türetilmiştir”)

erkinlik: özgürlük

zörür: zaruri, gerek

héliqi: şuradaki, oradaki

siylimaq (siyla-): okşamak

sözlimek: konuşmak (söylemek)

sözleşmek: konuşmak (söyleşmek)

kepter: güvercin (kebûter)

bova: dede

yoqalmaq: kaybolmak, yitmek

saye: gölge

çoñqur: derin

Türkçe Tarih

Uygurca 33. Ders

Önceki yazı

Uygurca 35. Ders

Sonraki yazı

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Yorumlar

Bir yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla yazı Türk Dili - Türkçe