0

“Altın Elbiseli Adam” yalnız Türk tarihi ve kültürü açısından değil, insanlık tarihi açısından çok önemli bir eserdir, insanlık tarihini yeniden yazdıracak kadar önemli bir eserdir. İnsanlık tarihi açısından, Issık (Esik) Kurgan’dan çıkarılan altın ve gümüş buluntular, 20. Yüzyılın başlarında bulunan Mısır firavunu Tutankamon’un mezarından çıkarılanlar kadar değerlidir. Esik Kurgan’dan çıkarılan buluntular arasındaki gümüş çanak (ya da sapsız kaşık) üzerindeki yazı, MÖ. 5. Yüzyılda, Heredot’un İskit, İranlıların Saka dedikleri eski Türk boylarında yazının oldukça gelişmiş olduğunu ortaya koymaktadır.

Altın Elbiseli Adam’ın elbisesi ve onunla birlikte gömülen altın ve gümüş eşyaları, 1969 yılında Kazakistan’ın Almatı ilinin yakınında Issık Göl’ün yakınındaki Issık Kasabası’nda bulundu. Bu nedenle “Altın Elbiseli Adam”ın bulunduğu kurgana Issık (Esik) Kurgan denilmiştir. “Altın Elbiseli Adam”ın kurganından çıkarılan ve üzerinde Ön-Türk alfabesi ile yazılmış bir yazı bulunan çanak, hem bu eserlerin bir Türk sanatı olduğunu göstermiş hem de Türk yazılı tarihini çok daha eski tarihlere götürmüştür.

Yapılan incelemeler sonucunda kurgandan çıkan eserler ve üzerinde Göktürk alfabesi ile yazılmış, “Khan Uya üç otuzı (da) yok boldı. Utugsi tozıltı” (Tigin, 23’ünde öldü. Esik halkının başı sağ olsun) yazısı bulunan gümüş çanak MÖ. 5. – 4. yüzyıllara tarihlenmiştir. Orhun Abidelerinden bin yıl öncesine tarihlenen bu buluş karşısında tarihçiler sessiz kalmayı tercih etmişlerdir.

Kaynak:

‘Altın Elbiseli Adam’ İstanbul’da (1), M. Kemal SALLI, Önce Vatan Gazetesi. 13 Ekim 2012

Türkçe Tarih

Ötüken İllerinde M.S. Sekizinci ve Dokuzuncu Yüzyıllarda Türk Abidelerinde Sanatkar Adları

Önceki yazı

Uygurca 2. Ders

Sonraki yazı

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Yorumlar

Bir yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla yazı Kültür ve Sanat Tarihi