0

Harpten İsyana: Türkistan’ın Umumi Vaziyeti

Türkmenler ve Kırgızlar “evsiz, topraksız, atsız fakirdi.” Kalmıklar “ezilmişti”, Çuvaşların nüfusunun kalan %97-98’i okuma yazma bilmiyordu. Ekseriyetle endüstriyi ve ticareti Ruslar kontrol ediyordu. [1] Bunun yanında Türkistan halkları arasında bir fikir birliği yoktu. Topluluklar aşiret, göçebeydi; özellikle Türkmen havzası ve Bozkır ve Türkistan’da son derece İslam’a bağlı, hanlıklar, emirlik şeklinde teşkilatlanma görülüyordu. [2] Savaş yıllarında, örneğin Kazakistan’ın cephe ve savunma sanayi işletmelerine çeşitli endüstriyel ve tarımsal hammaddeler sağlamadaki rolünde keskin bir artış ivmesi söz konusuydu. Savaş sırasında vergiler 3-4 katına çıkarıldı, buna ek olarak sözde “gönüllü vergi” getirildi. Halktan hayvancı ve erzak tedariki alındı. Türkistan bölgesinden yıllar içinde 70 bin at, 12,7 bin deve, 14 bin yurt ihraç edildi. Cepheye çağrılan erkeklerin oranı % 50’ye ulaştı. İşgücü sıkıntısı nedeniyle Orta Kazakistan’da kömür, batı bölgelerinde petrol üretimi azaldı. Emben bölgesinde, savaş yılı boyunca petrol üretimi 265.560’tan 80.000 tona düştü. Kazaklar seferber ailelerine yardım etmek zorunda kaldıkları durumda emek görevi verildi. Bir işgücü olarak, göçmen bir köyde ekinleri pulluk etmek, ekmek ve hasat etmek zorunda kaldılar. Bu müşkül koşullarda, yabancı girişimcilerin işletmelerinin çalışanları vardı. Madencilik işletmelerinde, çalışma gününün süresi genellikle 12-14 saat idi. Ortalama maaş ise günde 20 Kopekti. Dönem içerisinde gıda ve günlük ihtiyaçların maliyeti de önemli ölçüde artmıştı: (bazı artış oranları şu şekildedir) un %70, şeker %50, sabun %200. [3] Hiç şüphesiz ki Türkistan’ın görünümü Victor Zaslavsky’nin kültürel standartlarını oluşturmuş nüfus idealinden ve söylevlerinden oldukça uzak bir görünüm sergilemekteydi. [4]

Birinci Dünya Harbinde imparatorluk ordusunun zayıflamasıyla 25 Haziran 1916’da Çar II. Nichola, Orta Asya, Kafkaslar ve Sibirya’yı bütünüyle etkileyen imparatorluk kararnamesini imzaladı ve bu kararname ile imparatorluğun Rus olmayan “19 ila 43 yaşları arasındaki” erkek nüfusunun, aktif ordu bölgesinde istihkam ve askeri haberleşmenin inşası ve bunun yanı sıra devlet savunması için gerekli diğer işlerde istihdam edilmesi kararlaştırıldı. [5] Rus olmayanların orduya katılması veya askere alınmaları Türkistan’da daha önce hiç beklenmemişti. Kararname taslağı 28 Haziran’da telgrafla Taşkent’e ulaştı ve görüşmenin ayrıntılarına ulaşmak için 2 Temmuz’da bir idari konferans düzenlendi. Vücuda getirilen plana göre, 3,5 milyonluk tahmini nüfusun yaklaşık yüzde 8’i olan 250.000 işçi kotasını karşılayacaklardı. [6] Bu emirnamenin Rusya’nın eşit haklara sahip olmadığı Türkistan halkına karşı ortaya koyduğu haksız bir yük olduğu aşikârdı. [7] Türkistan’da ayaklanma 4 Temmuz 1916’da Semerkant bölgesinde bulunan Khodjent’te başladı. Kararnamenin yürürlükten kaldırılmasını ve listelerin yok edilmesini talep eden yerel sakinlerden oluşan bir kalabalığın üzerlerine taş atıldıktan sonra askerler tarafından ateş edildi, 11 Temmuz’da Taşkent’te olaylar tekrarlandı. Diğer bölgeleri ve ilçeleri kasıp kavuran popüler bir öfke dalgası baş gösterdi. Ayaklanma kısa sürede 10 milyondan fazla nüfusa sahip dokuz bölgeye yayıldı: [8]Savaşa gitmeyeceğiz! Çocuklarımızı vermeyeceğiz![9]

13 Aralık 1916’da, A.F. Kerensky ayaklanmanın St. Petersburg’da dedikleri gibi sadece Türkistan ve Bozkır bölgelerini değil, tüm Rusya’nın yaşamını uzun süre etkileyeceğine dikkat çekti. [10] 1917’nin başlarında, ayaklanma hemen hemen her yerde bastırılmıştı. Türkistan’ın son genel valisi, 22 Şubat 1917’de II. Nicholas’a verdiği bir raporda, 3709 Rus halkının Türkistan’daki isyanlardan mustarip olduğunu, 9.000’den fazla hanenin, demiryolunun bir bölümünün, çok sayıda tapınak, okul, köprü ve hastanenin yıkıldığını veya hasar gördüğünü yazmıştır. Çatışmalar 13 Temmuz 1916’dan 25 Ocak 1917’ye kadar devam etti. [11]

Türkistan’da Sovyet Rejiminin Tesisi

İngiltere’nin müdahaleci tavrı, Çek Lejyonunun hudut yönelimleri, Sosyal Devrimciler, Menşevikler ve benzeri sosyalist grupların muhalefeti gibi oldukça dinamik sorunların yanı sıra; Kuzeyde Denikin ve Wrangel komutasındaki Beyazlar ve Kazaklar’ın, Karadeniz ve Sibirya’da ise Amiral Kolçak’ın etkin tehdidi hasebiyle Bolşevikler, Orta Asya’da Sovyet iktidarını yerleştirmekte güçlük çektiler. [12] 27 Şubat 1917’de II. Nicholas tahttan çekildi ve geçici hükûmet kuruldu. Ruslar savaşın hızlı bir şekilde sona ermesini ve iktisadi krizin hafiflemesini, Türkistan halkları ise kendi idarelerini tesis edebilmeyi umuyordu. Gerçekten de 1917’nin ilkbahardan sonbaharına kadar olan kısa dönemi, Rusya’da ve özellikle Türkistan’da eşi benzeri görülmemiş bir özgürlük seviyesiyle geçti, Mayıs 1917’de İlk Türk-Rus Müslüman Kongresi Moskova’da yapıldı. 800 delegenin çoğunluğu, üçte biri Orta Asya’yı temsil eden, Rusya ve federasyon lehine oy vermiş, bölgesel özyönetimi savunanlardan oluşmakta idi. [13] Özgürlükçü süreç, Ekim 1917’de Lenin önderliğindeki Bolşeviklerin, Kerenski yönetimindeki geçici hükûmeti devirip, Şubat Devrimi ile kazanılan demokratik hakları feshetme yoluna gitmeleriyle son buldu. Kimilerine göre, Burjuva Devrimi yerini İşçi Sınıfı Devrimi’ne bırakmıştı. Sovyet literatürü, Türkistan’daki “devrimci” isyanın Eylül 1917’de zirveye ulaştığını sık sık dile getirmektedir. Ancak bu fikir ve söylemler hakkaniyetten oldukça uzaktır. Türkistan Komünist Partisi tarihçisi E. Fedorov’un daha sonra yazdıkları bu savı kanıtlar niteliktedir: “İşçiler ve askerler iki nedenden dolayı hızla dönüyorlardı: 1. Türkistan’da tahıl durgunluğu ve toprak verimsizliği nedeniyle yaygın kıtlık. 2. Askerlerin savaş tükenmişliği (İzinsiz arama, yağma, gasp gibi teşebbüsleri ki bu Ağustos 1917’de otuzdan fazla kez gerçekleşti). [14]

Ekim devriminden hemen sonra düzenlenen Sovyetler Kurultayında Vladimir Lenin ve Jozef Stalin’in ortaklaşa yazdığı “İşçilere, askerlere, köylülere!” başlıklı bildiride Rusya’da yaşayan tüm milletlerin kendi kaderlerini tayin etme hakları vurgulandı. Kasım 1917 ve Ocak 1918’de yayımladıkları deklarasyonlarda Rus olmayan milletlere Rusya’nın himayesinde muhtar idareler kurma hakkını tanıdıklarını bildirdiler. 24 Kasım 1917 tarihinde “Rusya Halklarının Hakları Beyannamesi”nin yayınlanmasından sonra “Rusya’nın ve Doğu’nun Tüm Müslüman İşçilerine” hitaben özel bir beyanname neşredildi. Bu beyanname Müslümanların inançlarına ve geleneklerine saygı gösterileceğini vaat ediyordu. Onları “serbestçe ve hiçbir engele uğramadan” millî hayatlarını düzenlemeye davet ediyordu. Millî şefler Lenin ve Stalin’in imzalarını taşıyan bu tarihî belge, Müslümanların millî duygularını kabartmak ve bundan yararlanmak maksadıyla kaleme alınmıştı. [15]

Türkistanlı Türkler 1917-1924 döneminde Sovyet askeri hareketleri sonrası sistematik biçimde ortadan kaldırılacak beş devlet kurmuşlardır: Türkistan Mahalli Müstakil Cumhuriyeti, Alaş-Orda, Buhara, Hive ve Başkurd. [16] Özellikle nüfus verileri Sovyet idaresinin tesisi ve milli direnişlere –Basmacı hareketine- karşı tutumunu açıklıkla göstermektedir. 1917’de bölgenin nüfusu %44,36 Kazak ve Kırgızlar; %35,77 Özbekler; %6,73 Tacikler; %4,98 Türkmenler; %3,75 Avrupa kökenli uluslar; %2,26 Karakalpaklar ve %2,15 diğer uluslar olmak üzere 7.668.000 olarak kaydedilmiştir. Verilerin ve kaynakların mukayesesi, coğrafyada yaşanan demografik değişimin başat faktörü olarak Sovyetlerin izlediği (ulus, çatışmaya teşvik) ve izleyemediği (milli, dini ve diğer özellikler odaklı) politikaları; açlık, salgın hastalıklar ve sınıf çatışmalarını işaret etmektedir. [17]

Tablo 1. Türkistan’da Nüfus Dağılımı [18]

Milliyet 1920 Senesi % 1897 Senesi %
Özbekler ve Sartlar 1.547.490 41.4 1.895.850 35.7
Kırgızlar ve Kazaklar 1.097.680 19.4 2.307.830 44.5
Kara Kırgızlar 607.550 10.7
Ruslar 540.670 9.5 197.420 3.7
Tacikler 7.7 349.000 6.7
Türkmenler 256.670 4.7 262.670 6.0
Karakalpaklar 77.850 1.4 119.190 2.3
Terençi 44.990 0.8 56.000 1.0
Diğer uluslar 243.930 4.4 93.420 1.3
Toplam 5.664.450 100 5.281.060 100

Mart 1924 tarihinde Taşkent’te tertip edilen ve millî meselelerin tartışıldığı kongrede Sultan Hoca, kongre delegelerine seslenerek, “Türkistan’ı ayrı ayrı cumhuriyetlere bölmek istiyorlar. Milliyet tasnifinde Türk boylarına Özbek ve Türkmen sıfatları yakıştırarak Türkler parçalanıyor” demiştir. [19] Merkez Toprak Komitesi Eylül 1924’de çalışmalarını tamamlayarak Özbek Cumhuriyeti,Türkmen Cumhuriyeti, Kazak Cumhuriyeti, Tacik Muhtar Bölgesi, Kırgız Muhtar Bölgesi, Kara-Kırgız Muhtar Vilayetininsınırlarını tespit etti [20] ve -özellikle Doğu Buhara özelinde- Türkistan’da “Sovyet adına rağmen, yerel yönetim yapısı devrim öncesi dönemden değişmeden kaldı, geleneksel liderler sadece yeni Sovyet unvanlarını üstlendi.[21]

SONUÇ

Orta Asya’nın kavramsal muhteviyatı sosyopolitik, sosyoekonomik ve coğrafi sebeplerden dolayı geniş, görece karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu yapıyla kastedilen çalışma tarihi boyunca süre gelmiş tanımlama gayretleridir. Bir şeyi tanımlama gayreti, aynı zamanda o şeye sahip olmak ve onu yaratmak yolunda atılmış ciddi bir adımdır. Marcel Proust’un meşhur romanı Kayıp Zamanın İzinde’nin ilk cildinde söylediği gibi, “bir şeyi adlandırdığımızda onu yarattığımızı sandığımız yaştayız.” Sovyetler’in Orta Asya üzerindeki tesis gayretleri bahsi edilen “sahip olma” ve “yaratma” nosyonları üzerinden düşünüldüğünde, yaşanan tüm hadiselerin bu iki ana eksen üzerinde gerçekleştir/ildiği, yer yer kurgulandığı konu bağlamında ifade edilebilecek şüphesiz en temel yargılardandır. Türkistan’ın yekûnunda öne çıkan problemli yapı, özelde birçok alanda kendini gösteriyordu. Ekonomi, endüstri ve ticaret dolayısıyla Rusların kontrolündeydi, sosyolojik yapı parçalanmış ve savruk bir hâlde yaşam mücadelesi vermekteydi, verilen bu mücadele her geçen gün zorlaşıyor, vergi yükümlükleri ile körükleniyordu. Rusların uyguladığı politikalar bu körüklemenin temel sebebi idi. Çar II. Nichola’nın imparatorluk kararnamesini imzalamasıyla halk, “Savaşa gitmeyeceğiz! Çocuklarımızı vermeyeceğiz” isyanıyla ayaklanmış fakat Ruslar bunu da kendi nazarlarından okumuş ve salt “kendilerini nasıl etkilediği” üzerinde durmuşlardır. Çeşitli engeller dolayısıyla istedikleri etkilenim, yayılım, belirlenim ve uygulanım alanlarını Orta Asya’da yaratamayan Sovyetler, Rusya’da yaşayan tüm halklara kendi kaderlerini tayin etme hakkı vermiş olsa da bu sadece bir vaad ve yazılı-sözlü açıklamadan öteye geçememiştir. Tıpkı millî hayatlarını “serbestçe ve hiçbir engele uğramadan” yaşayabilecekleri vaadi gibi.

Kaynakça:

[1] – Jeremy Robert C. Smith, “The Bolsheviks and The National Question 1917-1923“, (The School of Slavonic and East European Studies University of London, PhD. Thesis), ProQuest 2016, pp. 50-51.

[2] – Geoffrey Wheeler, The Modern History of Soviet Central Asia, (ed. Bernard Lewis), New York: Frederick A. Praeger Inc., 1964, pp. 97-99.

[3] – Джумагалиева Куляш Валитхановна, “Роль И Значение Национальноосвободительного Движения В Казахстане В 1916 г.”, Национальные движения в период Первой мировой войны, Минск 2014, p. 266. ; “1916’daki dramatik olaylar, bölgedeki bankacılık operasyonlarının “normal” gelişimini bozduğu için Türkistan’ın finans çevrelerini kayıtsız bırakmadı. Türkistan’daki ekonomik çalkantıya rağmen, bankalar karışıklıktan yararlanabildiler ve toptan ve perakende ticareti finanse ederek faaliyetlerini sürdürdüler. Bankaların istikrarının temel sebebi, aşırı enflasyon ve Türkistan ihracatına (pamuk, kuru meyve) aktif müdahale olmasıydı, bu da tüm siyasi aşırılıklara rağmen pazardaki konumlarını güçlendirmelerine olanak sağladı.” Б. Алимджанов, “События 1916 г. глазами банкиров Туркестана”, Восстания 1916 г. В Азиатской России: Неизвестное Об Известном, Москва 2017, p. 186.

[4] – Victor Zaslavsky, “Success and Collapse: Traditional Soviet Nationality Policy”, Nations Politics in the Soviet, (ed. Ian Bremmer-Ray Taras), Cambridge: Cambridge University Press, 1993, p. 32.

[5] – Т. Котюкова, “Воинская повинность и народы империи: «ограничение» или «привилегия»”, Восстания 1916 г. В Азиатской России: Неизвестное Об Известном, Москва 2017, p. 25.

[6] – Jeff Sahadeo, Russian Colonial Society in Tashkent, 1865-1923, Indiana University Press June 2010, pp. 315-316.

[7] – Baymirza Hayit, Türkistan: Rusya ile Çin Arasında, İstanbul: Otağ Yayınevi, 1975, s. 207.

[8] – Брежнева Светлана Николаевна, “Кризис Власти В Российской Империи На Примере Восстания 1916 Года В Туркестане”, Грамота, № 2 (52), 2015, p. 49.

[9] – Toktorbek Ömurbekov, “Sömürge Döneminde Kırgızlar”, (çev. Liliye Sabirova), Türkler, c. 18, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, 2002, s. 620.

[10] – Д. Легкий, “Отношение Государственной думы Российской империи к восстанию 1916 г. в Туркестане и Степном крае”, Восстания 1916 г. В Азиатской России: Неизвестное Об Известном, Москва 2017, p. 312.

[11] – Николаевна, “Кризис Власти В Российской Империи На Примере Восстания 1916 Года В Туркестане”, p. 50.x

[12] – Olaf Caroe, Soviet Empire: The Turks of Central Asia and Stalinism, London: Macmillan, January 1967, p. 96.

[13] – Khaydarov Murodilla Makhmutaliyevich etc., “October revolution and its influence in socio-political life of Turkestan at the beginning of the 20th century”, Journal of Critical Reviews, vol. 7, is. 6, 2020, pp. 116-117.

[14] – Makhmutaliyevich etc., “October revolution and its influence in socio-political life of Turkestan at the beginning of the 20th centurys. p. 117.

[15] – Mehmet Saray, Rusya’nın Türk İllerinde Yayılması, İstanbul: Boğaziçi Yayınları, 1979, s. 207.

[16] – İbrahim Yılmazçelik, “Bolşevik İhtilali Sonrasında Batı Türkistan’da Meydana Gelen İsyan Hareketleri”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, sy. 35, İstanbul 1989, s. 58.

[17] – Gulim Shadiyeva, “Ekim Devrimi ve Türkistan’ın Nüfus Yapısındaki Değişimler”, 100. Yılında Sovyet İhtilali ve Türk Dünyası, (ed. Yunus Koç-Mikail Cengiz), Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Ankara 2008, ss. 365-366.

[18] – Makhmutaliyevich vd., “October revolution and its influence in socio-political life of Turkestan at the beginning of the 20th century”, s. 119.

[19] – Saadettin Gömeç, Türk Cumhuriyetleri ve Toplulukları Tarihi, Ankara: Akçağ Yayınları, 2006, s. 188.

[20] – “Buhara Cumhuriyeti topraklarını (Buhara, Kermin, NurAta, Karşi, Şehribaz, Baysun, San Asi), Semerkand ve Taşkent bölgeleri Özbek Cumhuriyeti, Hazar kıyılarında Merv bölgesine kadar uzanan Türkmen toprakları ile Buhara Cumhuriyetinin Türkmenlerin yaşadığı Kerki ve Çarju vilâyetleri ve Harezm Cumhuriyeti’nin Türkmen bölgeleri olan Taşöz, İlyali, Parsu, Kunya-Ürgenç, Mangıt, Ambar-Mamak, Sadavar, Dargan-Ata ve Hocaeli’nin bir kısmı Türkmen Cumhuriyeti, Mirazçul, Çimkent, Alma-Atı, Carkent, Taldu-Kurgan ve Çizak’ın bir kısmı ile Kazak bozkırlarını, Akmescid, Evliya-Ata’nın bir kısmı, Amu-derya ve Harezm yakınındaki Karakalpak yerleşme bölgelerinden meydana gelen Karakalpak Muhtar Bölgesi 1936’ya kadar muhtar cumhuriyet olan Kazak Cumhuriyeti,Kurgan-Tube, Kulyab, Duşanbe, Sir-Derya bölgesinin bir kısmı, Carm vilâyeti ile Zarafşan Bölgesi ve Batı Pamir bölgesi, Vakhan bölgesinin bir kısmı ile Sarasu bölgeleri Tacik Muhtar Bölgesi (Ekim 1929’ten sonra cumhuriyet), Karakol bölgesi, Bişkek, Evliya-Ata’nın bir kısmı, Namangan ile Andican’ın mühim kısımları, Fergana ve Hokand’ın bazı bölgeleri ile Oş ve Pamir’in kuzeyi Kırgız Cumhuriyeti, 1 Şubat 1926’da Muhtar Sovyet Cumhuriyeti ve 5 Aralık 1936’da Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adıyla SSCB’ne ilhak edilen Kara-Kırgız (1926’dan beri Kırgız adını taşıyordu) Muhtar Vilayeti.” Mehmet Saray, Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi, Ankara: TTK, 1999, ss. 244-245.

[21] – Kirill Nourzhanov-Christian Bleuer, Tajikistan: A Political and Social History, ANU Press 2013, p. 59.

KAYNAKÇA

Barthold, Vasilii Vladimirovich; Moğol İstilasına Kadar Türkistan, Ankara: TTK, 1990.

Baykara, Tuncer; “Türklüğün En Eski Zamanları”, Yeni Türkiye, c. I (Türk Dünyası Özel Sayısı), 2013, ss. 257-298.

Caroe, Olaf; Soviet Empire: The Turks of Central Asia and Stalinism, London: Macmillan, January 1967.

Devlet, Nadir; “Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliğinin Türk Tarihine”, Avrasya Etüdleri, c. 2, sy. 4, Kış 1996,. ss. 92-104.

Gömeç, Saadettin; Türk Cumhuriyetleri ve Toplulukları Tarihi, Ankara: Akçağ Yayınları, 2006.

Hayit, Baymirza; Türkistan: Rusya ile Çin Arasında, İstanbul: Otağ Yayınevi, 1975.

Makhmutaliyevich, Khaydarov Murodilla etc., “October revolution and its influence in socio-political life of Turkestan at the beginning of the 20th century”, Journal of Critical Reviews, vol. 7, is. 6, 2020, pp. 115-120.

Mandel, William M.; “Soviet Central Asia”, Pacific Affairs, vol. 15, no. 4, December 1942, pp. 389-409

Nourzhanov, Kirill-Bleuer, Christian; Tajikistan: A Political and Social History, ANU Press 2013.

Ömurbekov, Toktorbek; “Sömürge Döneminde Kırgızlar”, (çev. Liliye Sabirova), Türkler, c. 18, Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, 2002, ss. 616-626.

Sahadeo, Jeff; Russian Colonial Society in Tashkent, 1865-1923, Indiana University Press June 2010.

Saray, Mehmet; Rusya’nın Türk İllerinde Yayılması, İstanbul: Boğaziçi Yayınları, 1979.

Saray, Mehmet; Yeni Türk Cumhuriyetleri Tarihi, Ankara: TTK, 1999.

Shadiyeva, Gulim; “Ekim Devrimi ve Türkistan’ın Nüfus Yapısındaki Değişimler”, 100. Yılında Sovyet İhtilali ve Türk Dünyası, (ed. Yunus Koç-Mikail Cengiz), Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Ankara 2008, ss. 363-366.

Smith, Jeremy Robert C.; “The Bolsheviks and The National Question 1917-1923“, (The School of Slavonic and East European Studies University of London, PhD. Thesis), ProQuest 2016.

Soucek, Branko-Svat; A History of Inner Asia, Cambridge: Cambridge University Press 2000.

Taşağıl, Ahmet; “Türkistan”, DİA, c. 41, İstanbul: TDV, 2012, ss. 556-560.

Togan, A. Zeki Veledi; Türkili (Türkistan) Tarihi ( Batı ve Kuzey Türkistan), c. I, İstanbul: Aksiseda, 1981.

Wheeler, Geoffrey; The Modern History of Soviet Central Asia, (ed. Bernard Lewis), New York: Frederick A. Praeger Inc., 1964.

Yılmazçelik, İbrahim; “Bolşevik İhtilali Sonrasında Batı Türkistan’da Meydana Gelen İsyan Hareketleri”, Türk Dünyası Tarih Dergisi, sy. 35, İstanbul 1989, ss. 57-61.

Zaslavsky, Victor; “Success and Collapse: Traditional Soviet Nationality Policy”, Nations Politics in the Soviet, (ed. Ian Bremmer-Ray Taras), Cambridge: Cambridge University Press, 1993, pp. 29-42.

Алимджанов, Б.; “События 1916 г. глазами банкиров Туркестана”, Восстания 1916 г. В Азиатской России: Неизвестное Об Известном, Москва 2017, pp. 185-194.

Валитхановна, Джумагалиева Куляш; “Роль И Значение Национальноосвободительного Движения В Казахстане В 1916 г.”, Национальные движения в период Первой мировой войны, Минск 2014, pp. 265-270.

Котюкова, Т.; “Воинская повинность и народы империи: «ограничение» или «привилегия»”, Восстания 1916 г. В Азиатской России: Неизвестное Об Известном, Москва 2017, pp. 13-28.

Легкий, Д.; “Отношение Государственной думы Российской империи к восстанию 1916 г. в Туркестане и Степном крае”, Восстания 1916 г. В Азиатской России: Неизвестное Об Известном, Москва 2017, pp. 307-319.

Николаевна, Брежнева Светлана; “Кризис Власти В Российской Империи На Примере Восстания 1916 Года В Туркестане”, Грамота, № 2 (52), 2015, pp. 47-51.

Mustafa Koç
1992 yılında Rize'de doğdu. Lise eğitimini Rize Lisesinde tamamladı ve akabinde Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden 2014 yılında mezun oldu. 2017 yılında ise OMÜSBE Tarih Yüksek Lisans programını "Atatürk Döneminde Müteşebbis Sınıfın Geliştirilmesine Yönelik Tasarruflar" adlı tezi ile bitirdi. Halen İstanbul Üniversitesi Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalında doktora eğitimine devam etmektedir. İleri derecede İngilizce bilmektedir.

II. Abdülhamid

Önceki yazı

Hun lideri Attila’nın portresi

Sonraki yazı

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Yorumlar

Bir yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla yazı Yazarlar