Türk atları kadar insana alışmış hiç bir hayvan yoktur. Bunlar sahiplerini ve kendilerine bakan seyisleri derhal tanırlar. Atları terbiye ettikleri zaman onlara gayet iyi ve mülayim muamele ederler. Köylülerin küçükken taylara ne kadar itina ettiklerini gördüm. Onları pek nazlı tutuyorlar, evlerinin içine alıyorlar, adeta sofralarına kabul ediyorlar, sevip okşuyorlardı. Tayları adeta çocukları gibi sevdikleri söylenebilir. Hepsinin boyunlarında bir nevi gerdan lık vardır. Hayvanlara bakanlarda onlara gayet iyi muamele ederler. Onları muttasıl okşayarak muhabbetlerini kazanırlar. Son derece muztar kalmadıkça hiddetlerini çıkarmak için değnekle hayvana vurmazlar. Bunun neticesi olarak, beygirler insanlara karşı gayet muhabbetli oluyorlar. Onun için tepen, ısıran, huysuz inatçı bir ata hiç tesadüf edemezsiniz böyleleri son derece de nadirdir. Bizim takip ettiğimiz usuller ile bunlar arasında ne büyük bir fark vardır! Bizim seyislerimiz beygirlerine muttasıl bağırmazlarsa, böğürlerine vurmazlarsa hiçbir şey yapamıyacaklarını zannederler. Bu yolda muamelenin neticesi olarak ne zaman seyisler ahıra girecek olsalar hayvan korkudan titrer, onlardan nefret eder. Türkler emir verdikleri zaman hayvanlarını diz çökecek ve sahiplerini kolayca üzerlerine bindirecek surette terbiye etmeyi pek seviyorlar. Atlar öyle terbiye görüyorlar ki, bir bastonu, yahut kilimi yerden başlarının üstüne alarak üzerlerindeki süvariye veriyorlar. Böyle marifetleri öğrenmiş atların burun deliklerine bir temayüz nişanesi olarak gümüş halkalar takılıyor, gayet iyi terbiye gördüklerine bu bir şahadet teşkil ediyor. Sahipleri yere düştükleri zaman hiç kımıldamadan rahatça duran atlar gördüm. Bazı beygirler seyisin etrafında biraz uzaktan dolaşıyorlardı. Bazı beygirler vardı ki sahipleri yukarı katta benimle beraber yemek yerken kulaklarını dikip intizar vaziyetinde kalıyor.

Haber Bültenimize Kaydolun
Türkçe Tarih'in yeni içeriklerinden en önce siz haberdar olun.
Bunları da okumak isteyebilirsiniz
Türk Fütuhat Felsefesi ve Malazgirt Muharebesi
Türkçe Tarih
- 10 Haziran 2021
26 Ağustos 1071’de Malazgirt ovasında cereyan eden büyük mubarebenin ehemmiyeti herkesçe malumdur. O zamana kadar Orta-doğuda yenilmez bir kuvvet olarak bilinen Bizans’ın çıkarabildiği en kalabalık ordunun çöküşü ile sonuçlanan muharebenin…
Sarmat Savaşçılarının Yaşadığı Kültür Çevresi
Türkçe Tarih
- 6 Kasım 2017
Karadeniz’in kuzeyindeki bozkırlar doğuda Hazar Denizinden batıda Macar ovasına kadar çok geniş bir sahayı kaplamaktaydı. Bu kültür coğrafyası tarih öncesi devirlerden başlamak üzere çeşitli kültürlerin varlığını sürdürdüğü bir saha olmuştur.…
Dilşâd Hatun
Türkçe Tarih
- 13 Aralık 2016
200 YIL ÖNCE TÜRKİSTAN’DA YAŞAMIŞ KAHRAMAN BİR TÜRK KADINI Güzelliği ile birlikte kahramanlıkları da dillere destan olan prenseslerimizin en meşhurlarından olan Dilşâd Hatun ayni zamanda Budist Çinlilerle Müslüman Türkler’in yaptıkları…
Dokuz Oğuzlar ve Gök Türkler
Türkçe Tarih
- 7 Mayıs 2015
Dokuz Oğuz kavim ismi, iptida yalnız Arap tarihçilerine borçlu olduğumuz şeklinde tanınmıştı. Bu şekil vaktiyle muhtelif şekillerde okunmuş ve muhtelif şekillerde izah edilmiştir. Bu ismin doğru olarak toquz oğuz “Dokuz…
Bahtiyar Vahabzade’nin makalelerinde Karabağ
Türkçe Tarih
- 15 Temmuz 2020
a- Karabağ Hadiseleri Başladığında Elim Kalem Tutmuyordu Vahabzade, Karabağ’da, Ermenilerin taşkınlıklar yapmaya başlamasıyla birlikte rahatsızlık duymaya başlar. Sözü edilen dönemde şair duygu ve düşüncelerini ifade etmekte zorlanır. Bir makalesinde sözü…
Türkmenler
Türkçe Tarih
- 25 Şubat 2017
Kadim insanlığın maddi medeniyet ve kültür merkezlerinden biri olan bugünkü Türkmenistan, Hazar denizinin doğu sahilinden Ceyhun ırmağı kıyılarına, güneyde Kopet-dağındaki kuzeydeki Kazakistan ovası ile Kara-Kalpak vahasına ve Özbekistan Cumhuriyetinin Harezm…