0

Türkiye’de 64.000 kişi üzerinde yapılan antropometri anketi neticesini grafikleri, haritaları ve umumi rakamlar gösteren levhalariyle beraber bir kitap halinde Fransızca olarak neşrettim.

Kitap şu ismi taşımaktadır – (L’Anatolie, le pays de la “Race” Türquie) recherches sur les carsteres anthropologique es popolation de la Turquie”

Bu makale ile izah etmek istediğim noktalar şunlardır:

1-Umumi ırk tasnifleri ve bunlarda Türklere verilen yer ne olmuştur? Türkler üzerinde yapılan antropometrik tetkikler.

2-Türkiye’de büyük antropometri anketinin, yapılışı tarihçesi

3.Bu ankete göre Türklerin ırki karakterlerinin hülasası

Tarih hadiselerini tetkik ederken, onların yakın ve uzak amillerini araştırmak için üzerlerinde dururuz.

Irki kuvveti teşkile den psikolojik amillerin araştırılması, antropolojik karakterlerin tespiti ise, tarihteki medeniyetlerin izahına müspet bir yol açar.

Bugün başlı başına bir ilim olan antropoloji, irki karakterleri yaşılanlar üzerinde tespit ettiği gibi, ecdat iskeletleri üzerinde de tetkik ederek mukayese zeminleri hazırlar.

Her insan, hakikaten yalnız ana ve babasının irsi tesiri altında değil, aynı zamanda uzak cetlerinin yani ırkının tesiri altındadır. İnsan cemiyetleri ırk karakterlerinin rehberliği altında yürürler. Irki karakterlerdir ki bir insan cemiyetinde irsen intikal eden vasıfları gösterir. Bununla beraber, adetler, ruhi amiller bir milletin esasını teşkil ederler. İşte bu milli ruh ve birliktir ki tarihinin bin bir seyri içinde ırkının vasfını tebarüz ettirir. Bir insan muhitinde bir takım fikirlerin, hislerin tesiri altında kalır; bu hal o ırkin, ruhi kuvvetin teşekkülü demektir. İşte bu hal esasında görünmez bir şey olmakla beraber hakikatte, o insan grubunu sevk ve idare eden büyük bir kuvvettir. Irk nazariyeleri öteden beri birçok mütefekkirleri, alimleri işgal eden bir mevzu halindedir.

Bugün maddi olarak ırkları ölçülere istinaden ayırmak mümkündür. Bu tasnifte muhtelif te esaslar alınmıştır. Mesela renk, saç, boy; kafa biçimleri vs. burada, ırk hakkındaki muhtelif ve uzun münakaşaların üzerinde, çok duracak değilim.

Irki muhtelif zamanlarda birçok surette tarif ve tasnif etmişlerdir. “montandona göre “ırk kelimesi fizik karakterlerle biribirine akraba olan insan gruplarını ifade eder.

“Haddon” da şöyle yazıyor: ırk terimi muhtelif suretlerle kullanılmıştır, fakat ekseriyetle, aynı karakterleri müşterek olarak bulunduran bir grup insan’a denebilir.

“Haddon” ise ırkı şu suretle tarif eder:

Irk şunu ifade etmelidir. Ki; fizik tipin bir devamını göstersin, kan sıhriyetini tebaruz ettirsin, tabii bir grubu temsil etsin.

“Pittard” da ırkı tarif ederken der ki:

“Irk biribirine benziyen ve yanı akraba olan kandan gelen insan grubudur”

Bütün bu tariflerden şu çıkar ki; ırk fizik benzeyişi ile kan birilğinin bir araya gelmesiyle hasıl olan insan gruplarıdır.

Bütün bu tarflerden şu çıkar ki; Irk fizik benzeyişi ile kan birliğinin bir araya gelmesiyle hasıl olan insan gruplarıdır. Irkları tasnif etmek için yine muhtelif alimleri yaptıklarına bakalım:

Bunlar için birçok metotlar kullanmışlardır.

1672 E. Bernier, bir dünya seyahatinden sonra şu tasnifi veriyor:

1-Avrupa beyazları,

2-Asya sarıları,

3-Afrika siyahları,

4-Şimal Laponları.

XVIII inci asırda başka türlü tasnifler görülür,

Renkle beraber diğer tasvifi karakterleri de kullanarak 1755’te, Linne, yalnız üç grup veriyor.

Aynı asırda Daubenton (1764) Blumenbach (1755) Soemmering (1785) Camper (1791) bu tasnifleri genişletmişlerdir.

XIX uncu asırda etnolojinin ve filolojinin tettik edilmesi antropolojinin inkişafına yadım etmiştir. “monogenisme ve Polygemisme!” taraftarları çıkıyor . Dil tetkiklerine dayanarak Ari, Indo Örüpen ve ındo –Germen tabirleri de yer almağa başlamıştır.

“Cuvier,” ırkları “3” gruba ayırmıştır.

1.Beyazbar yahut Kafkasyalılar.

2.mongoloitler.

3.Zenciler.

Bu tasnifte Türkleri Kafkas grubu içinde Scythes-tatar diye adlandırıyor: yine ayni asrın başlarında, Kraniometri, meydana çıkıyor ve Van der Hovven, kafanın iki ufki diametre’lerini ölçüyor, sonra Amerikalı Morton bu ölçülere biparietal ölçüleri ilave ediyor. 1842 de İsveçli Retzius doliko sefal (uzun kafa) ve Braki sefal (geniş kafa), tabiplerin, millesimal ölçü üzerine icat ediyor. 1861 de Broca millesimali, sentesimal’e tahvil ederek Retzius’un tasnifine Mazotesfa’li ilave ediyor.

Kafa biçimlerinin, değişikliği itibariyle her insanın ayni şekilde olmadığı daha çoktan müşahede ediliyordu. Milattan önce hippokrat Makrosefallerden bahseder. Mesela XV inc iasırda “Vesale” şu müşahedeyi kaybeder; Cenovalıların, Greklerin ve türklerin başkaları küreyi andırıyor, halbuki Belçikalıların uzundur der Fakta gitgide ilmin inkişafı ve tetkiklerin çoğalmasiyle, ırk üzerinde nazariyeler de değişmeye başlamıştır.

Geaffory Saint_Hilaire (1860) ırkları başlıca dörde ayırır. 1-Kafkas, 2.Mongol,3.Habeş.4.Hottanto ve bunları (13) kısma böler.

1870 Huxley ırkları (5) tane olarak sayıyor. Bunları da yeni den (4) kısma ayırıyor.

“1879” da Hacckel saları esas tutarak bir tasnif yapmıya girişiyor.

“1878” de Topinard, burun karinesine göre, 1889-1900 de deniker, Fizik kararterler üzerine bir tasnif yaptılar.

Bunlara Broom’un ve Haddon’un tasinfleri de ilave edilebilir.

İşte antropoloji tarihine bu kısa bakışla anları-z ki bir asır içinde tavsifi karakterlerden ölçülebilenlere geçilmiştir. Bunun için Pittard şöyle yazıyor:

Bizim hislerimizden doğan hatalar müşahede kuvvetemizin kifayetsizliğinin, ölçüler en doğru olarak ortadan kaldırmaz mı? Ölçü aletleri, fotoğraf daha evvelden bir takım fikirlere sahip değildirler.

antropologlar bu suretle birinci biolojistlerdir ki, müşahedelerini rakamlara istinat ettirmişlerdir. Yani subjektif hatalardan uzaklaşmışlar, tavsifi morfolojiye, morfometri, tavsifi kronolojiye, kroniometri ilave edilmiştir. 1906 da Monaka ve 1912 de Cenevre kongreleri, bütün alınacak ölçüleri birleştirerek beynelmilel bir kaide koymuştur. Broacanın eseri bu münakaşalar için esas teşkil ediyordu. Bu suretle ilim ilmi bir surette tesbit edilen metotlara göre, ırk tasnifi daha esaslı bir şekil alır. Ancak bütün bunlar her yerde ve her millet üzerinde yapılacak tetkiklere istinat edilerek dünya ırkları üzerinde esaslı bir tasnif yapılabilir.

Şimdi Türkler üzerindeki fikirleri ve tettikleri ele alalım. Bütün bu tasniflerde Türklerin yerini araştıracak olursak, Mongoloitler veyahut ta sarı ırk arasında yer verildiğini görürüz. Deniker’e göre ise: Sarıya yakın beyaz renkliler arasıda gösterir.

Lester ve Millot, Mongol karakterini şöyle tarif ederler:

“Bunlar sarı tenli insanlardır. Boy vasattan aşağı (1,63) saçlar siyah ve düz, baş geniş ve alçak, fazla derecede brakisefal, göçler çekik, “Mongolidgöz” yüzlerinde elmacık kemikleri çok çıkık ve geniş. Burun mesorinien (orta genişlikte) Leptorinien’e (dar ve uzun) meyal, fakat kök kısmı çok girintilidir.

Bütün dünya milletleri arasında ırkların antropolojik analizleri başlamış olmakla beraber tam manasiyle bitmiş ve her coğrafi muhit için tesbit edilmiş değildir. Avrupa ve Amerikada yapılmış anketler vardır. Türkler içinde bu tetkikler XIX uncu asırda başlamış bulunuyordu.

Fakat, şimdiye kadar Türk ırkı hakkında yapılan antropometrik tetkikler parça parça ve çok az miktardadır. Ölçülerde mahdut olarak bulunuyordu. Bu birkaç seri etütler, Türk ırkının etnolojisini tam olarak tesbit edemezdi. Onun için içindir ki umumi olarak ırk tasnifinde türklerin hakiki yer gösterilmiş olmuyordu.

Sene Tetkik eden Adet Boy vasatisi Kafa karinesi

1884 Weisbach 41 1682 –

1891 Bassanovitch 86 1642 –

“ 42 – 84,6

Eliseeff 137 1670 84,40

Von Luschan 40 1660 86,33

“ 17 – 81

Gantre 300 1679 –

“ 8 – 86,11

“ 120 – 84,53

Hauschildd et Wagenşeil455 – 84,19

“ 272 1672 –

Pittard I 300 1679 81,39

“ II 200 – 82,24

1928 “III 210 1710 84,78

1929 Şevki Aziz KansuI I 25 – 85,01

1930 “II 100 1678 84,19

1931 “III 100 1673 82,57

1932 “IV 797 1663 83,05

1937 Afet 200 1,55 85,06

Maamafih antropoloji aleminde bu az miktarda dahi olsa yapılmış olan ölçüler büyük bir kıymet kazanmış ve Türk ırkı hakkındaki fikirleri müsbet bir sahaya sevketmesine vesile olmuştu.

Şimdi Türkiye’de şumülle bir surette yapılmış olan elimizdeki anket vasitasiyle bu birkaç yüz kişiden binlerce adede yükselmiş bulunuyoruz. (64.000) kişilik kadın ve erkek üzerindeki ölçüler büyük bir adet olarak yer alıyor ve neticeleri müsbet ve kat’i şekilde konmuş bulunuyoruz.

Bu anket nasıl ve niçin yapıldı:

Atatürk, büyük devlet işleri arasında tarih etütleriyle biz zat meşgul olurdu. Kurtardığı milletinin tarihini ilim yollarından araştırmak için tarihini derin köklerinde perçinletmek istiyordu.

1931 de kurulan Türk tarih Kurumunu büyük ve geniş çalışma programının esaslarında biri de, tezini ırki karaktere bağlamaktır.

Tarihteki göçleri, ve buna dayanan kültür hareketlerini ırki karakterler en iyi izah ederler.

Beni, şahsen bu etütlere sevk eden sebep ise, mektepte iken coğrafya ve tarih kitaplarında Türk ırkını sarı renk arasıda görmekten duyduğum bir aksülameldir. Çünkü bunun doğru olmadığını görüyordum.

Atatürk’ten aldığım tarihi fikirlerde ise Türke tarihte ve bugün hakiki büyük mevkini vermek için ilim yolunda çalışmak, O ırki karakterlere çok ehemmiyet verirdi. Bunun için getirttiği antorpometri ölçü aletleriyle tecrübeler yapılıyordu. 1936-37 yıllarında profesör Pittard’ın Cenevre üniversitesinde verildiği derslerini takip etmek, bana ırk üzerinde düşündüklerimi tatbikata geçirecek malumat verdi, 1936 yılında,bütün memlekette büyük mikyasta, antropometrik bir anket yaptırmak, arzumu Atatürk’e anlattım.

Tasvip ve teşvik ettiler. Bunu hükümetten reca etmeni emir buyurdular. O zaminki başvekil, Reisicumhur İsmet İnönün’den Ankara barajının açıldığı gün, reca ettim. Bu iş için Milli Müdafaa, Maarif ve sıhhiye vekillerine meşgul olmalarını emrettiler.

1937 İlkhabarında ilk tecrübeleri Ankara ve civarında (200) kadın üzerinde yaptım. Neticeyi Bükres Antropoloji Kongresinde gösterdim: Bu tatbikattan ameli neticeler çıktı. Anketin organizasynunu Sıhriye Vekaleti üzerine aldı. Dr. Bay refik saydam yaın alaka gösterdiler, İstatistik Umum Müdürü Bay Celâl Aybar, tarih fakültesi antropoloji profesörü Dr. Ş. Azizi Kansu ve ben fişleri tertip ettik. Ferdi Fişler aynen şudur.

*Memleket (10) mıntıkaya ayrıldı. On ekip için (10) takım ölçü aleti getirildi.

*Bir doktor, bir sıhhat memuru ekibi teşkil edecekti.

*Bunlar 10 Haziran 1937 den 19 Hazirana kadar mesai tarzları hakkında Fakülte laboratuvarlarında Antropoloji Profesörü Dr. Ş. Aziz Kansu’dan kurs görmüşlerdir. Profesörün bu kursları rehber olarak broşur halinde de Sıhhat Vekaletince bastırılmıştır.

Ekipleri teşkil edenler şunlardır:

Milli Müdafa Vekaletinden:

Tabipler

1- Ankara hastanesi Tbb. Teg. Zühtü

2.İzmir Ramiz

3.Kayseri Fuat

4.Haydarpaşa İzzettin

5.Konya Namık

S.H.H. Gedikliler

1.Piyade 93.A.Gd.Shh.Üst çavuş İsmail

2.”95.A. Başçavuş Kemal

3.”131 A. Üstçavuş Mehmet

4.”42 A. Üstçavuş Mestan

Sıhhat ve içtimai Muavenet Vekaletinden:

Memureyeti İsmi

Yozgat Hükümet Tabibi Dr. Murtaza soylu

Çankırı merkez hükümet tabibi Dr. Şefik Ermen

Çorum Dr. Fikret E. Hekimoğlu

Avanos hükümet tabibi Dr. Sami Özyurt

Bafara Dr. Ahmet A. Doğan
Çorum merkez sıhhat memur Durmuş Can,Davut Sezgin

Eskişehir Osman N. Divi

Kayseri Osman Z. Kılıç

Konya Hulusi Kesen

Antropometri tetkikatı yapılan mıntakalar ve tetkikatı yapan doktorlar ile Fiş miktarını gösteren cetveller de aşağıdadır.

Mıntıkalar ve Ekip Şefleri Tetkik edilen yerler Tetkik olunan nüfus adedi

1 inci mıntaka: Trakya Dr.

Edirne merkez kazası köyleri 2,000

Murtaya Soylu

Lüleburgaz 2,000

Çorlu 1,000

Gelibolu 1,000/6,000

2.inci mıntaka; Bursa-Bilecik

Bursa Köyleri 1,000

Dr. Sami Özyurt

orhaneli 1,000

İnegöl 1,000

Söğüt 1,000

İznik 1,000 Karacabey 500

Bilecik 500 /6,000

3 üncü mıntaka; Çanakkale-

Çanakkale 1,000

Balıkesir Manisa 500

Balıkesir 1,000

Dr.Fikret Esat Erkmen

Bandırma 500

Kırkağaç 1,000

Akhisar 1,000

Salihli 1,000/6,000

4 üncü mıntaka: Ege Ödemiş 1,500

Dr. Aziz Doğan Nazilli 1,500 Denizli merkez köyleri 1,500 Bodrum 700 Milas 800 6,000

5.Mıntaka: Eskişehir-Kütahya

Afyon-Isparta-Burdur Antalya

Mihaliççik Kazası köyleri 500

Sivrihisar 500

Kütahya merkez 1,000

Dr. Fuat Bener

Sandıklı 1,000

Isparta 500

Bucak 500

Manavgat 500

Elmalı 500

Antakya 500

Akseki 500/6,000

6.ncı mıntaka; Orta Anadolu Beypazarı köyleri 500

Dr. Zühtü Akdül

Bâlâ kazası (Karakeçili köyü) 500

Elmadağ köyleri 500

Kalecik 500 Çankırı merkez 500

Çerkeş 500

Alaca 1000

Yozgat Merkez 500

Kayseri 1,000

Kırşehir 500

Niğde 500

Bozkır 500

Karaman 500

Konya 500/8,000

7’inci mıntaka: garbi Anadolu

Kocaeli merkez köyleri 1,000

Dr. Şefik Erman

Bolu 500

Zonguldak 500 Devrek 500

İnebolu Dağ (3 Köy) 1,000

Bafra 500

Havza 500

Amasya 1,000

6,000

8’inci mıntaka Cenup

Silifke mıntıkası 500

Dr. Namık Emel

Tarsus 500

Ceyhan 500

Osmaniye 500

Maraş Merkez 500

Gaziantep 500

Nizip 500

Birecik 500

Urfa Merkez 500

Haran 500

Mardin 500

Nuseybin 500/6,000

9 uncu mıntaka:

Turhal yerli köyleri 500

Dr. Ramiz Gündoğdu

Sivas Merkes 10000

Malatya 1,000

Baskil 500

Elaziz 500

Diyarbekir 500

Silvan 500

Siirt 1,000

Van 1000/7000

10 uncu mıntaka:

Ordu Merkez Köyleri 1,000

Dr.İzzet Oykan

Giresun 1,000

Rize 1,000

Trabzon 1,000

Erzurum 1,500

Pasinler 500

Kars 1,000/7,000

Umum Mıntakalar

Mıntakalar Nüfus

1 inci mıntaka 6,000

2 inci mıntaka 6,000

3 inci mıntaka 6,000

4 inci mıntaka 6,000

5 inci mıntaka 6,000

6 inci mıntaka 8,000

7 inci mıntaka 6,000

8 inci mıntaka 6,000

9 inci mıntaka 7,000

10 inci mıntaka 7,000/64,000

Sıhhat memurlarının ikisi Sıhhat ve İçtami Muavenet Vekaletinden, dördü gedikli sıhhat çavuşu ve dördü de Beden terbiyesi Öğretmeni olarak tabiplerin refaketinde çalışmışlardır.

Antropometri tetkikatında çalışan ekiplerin harcırahlarını Sıhhat ve içtimai Muavenet Vekaleti vermiştir.

Antropometri tetkikatı 19 Haziran 1937 den 31 İlkkanun 1937 tarihine kadar sürmüştür,

Toplanan (64,000) anket fişi tasnif ve tertip için İstatistik umum Müdürlüğüne devredilmiştir.

İstatistik Umum Müdürlüğü için de yepyeni bir iş olan bu tasnifte ayrı bir teşkilata lüzum görülmüştür.

Antropometri tasnif işine muhtelif faylarda aşağıda gösterilen miktarda memur çalıştırılmıştır.

İkinciteşrin 1937 16 Memur

İlkkanun 1937 10 memur

İkincikanun 1938 44 Memur

Şubat “ 42 memur

Mart “ 39 memur

Nisan “ 30 memur

Mayıs “ 30 memur

Haziran-Ağustos “ 41 memur

Bu işin ilerlemesi için, o zaman Başvekil bulunan B.Celal Bayar, Atatürk’ün emri üzerine İstatistik Umum Müdürlüğüne icap eden yardımı hükümetçe yapmıştır.

Tasnif işi planını, endislerin hesap mikdarını Profesör Pittard ile görüşerek tesbit ettik.

Bu toplanan (64.000) fiş içinde, yanlış ve noksan yazılan fişler çıkarıldıktan sonra (59,728) kişi üzerinde kat’i hesapları yapılmıştır. Bunların 39,465 i erkek, 20,263 ü kadındır. Bu toplanan fişler şimdi bende mahfuzdur.

Endislerin toplanması ve onların bir tasnif dairesinde sıraya konulması işi kollektif bir çalışma hızı içinde başarılmıştır. Çünkü bu neticelere milyonlarca hesap yapılmasını ve kontrolünü icap ettiriliyordu.

İstatistik dairesinde bu işleri tanzim eden ve yakın alakası ve takibi altında başaran İstatistik umum Müdürü B. Celal Aybar’a ve beraber çalışanlara ve ondan evvelde isimlerini yazdığım ekiplere antropoloji ilmi namına teşekkür etmek borcunu bu satırlarımla yapmak isterim.

Alınan endisler 28 tanedir. Bunları boya göre mukayeseli tasnifleri büyük tablolarda toplanmıştır. Bütün bunlar en müsbet şekilde Türk ırkının karakterini tesit ederler.

Anket fişlerinde görüldüğü gibi 21 ölçü, 6 müşahede ve 4 demografik malumat her fert üzerinde toplanmıştır. Bu orijinal fişleri ileride yapılacak etütler için muhafaza etmekteyim.

Bu kadar malumatı bir arada ve büyük bir yekun üzerinde toplayan bu anket şüphe yok ki Türk ırkı için en ehemmiyetli bir ilim vesikasıdır. Bu sahada uğraşanlar için senelerce, kaynaklı edecek mahiyettedir. Eğer iyi öğrenebilmiş isem Amerikalılardan sonra yapılan en büyük anketlerden biri olarak dünyada yer alıyor.

Bu anketi başarmak, ancak hükmet kuvvetinin teşkilatı ile mümkün olabilirdi. Onun içindir ki 1937 ve 1938 yıllarındaki Cumhuriyet hükümetinin başına ve alakadar azalarına antropoloji ilmi minnettar olacaktır.

Ben bu anketin umumi neticelerini kitabımda izah ve tez olarak ta Cenevre Üniversitesinde müdafaa ettim. Ancak burada onun bir küçük hulasasını ve bilhassa bu ankete nazaran Türk ırkının teşhisini koymak istiyorum.

Türklerin başlıca ırki karakterlerinin hulasası

Bu şumülle anket neticesindeki analizler, Türk ırkının morfolojik ve deskriptif karakterlerini kat’i olarak tesbit etmiş oluyor.

Türkiye’de, erkeklerde boy vasatisi 1. M. 652, kadınlarda 1m. 522 dir. Boy serisinde erkekler vasatiden biraz yukarda, kadınlar ise vasatiden aşağı gruba dahildirler. İki cins arasındaki fark 13 santimetredir. Bu frak diğer ırk gruplarına nazaran yüksek sayılır. Türkiyede boy her yerde ayni nisbette bir fizyonomi göstermez.

Kısa boylar Türkiyenin garp kısımlarında daha çoktur. Batıdan, doğuya doğru gidildikçe Anadoluda boyların yüksekliği görülür. Şark vilayetleri daha uzun boylu insanları bulunduğu yerlerdir. Şimdiye kadar Türk kadınların boyları ölçüye istinaden malum değildi.

1937 de 200 kadın üzerinde yaptığım ölçüler boy için vasati olarak 1 m. 550 vermişti. 20,263 kişinin boy vasatileri 1 m. 522 dir.

İskelik (gövdeye nazaran bacakların uzunluğu veya kısalığı) karine Türk erkeklerini mekraskel (93, 91) kadınlar mezatiskel (87, 83) grubuna dahil ediyor.

Baş karnesi erkeklerde vasati (83-33) dür. Deniker’in tasnifine göre brakiseflaler nisbeti 63, 88 %, Topinard’’n tasnifine göre ise 75,63% dür. Kadınlarda baş karinesi, nistbetleri ise şöyledir; baş karinesi vasati 83,78, Brakisefal. Mıntakasıdır, (93,16%) Bu nisbet Şark’ta (62,61%) Garp’ta (76,69%) dur. Burun tanesi, erkeklerde vasati 65,04, kadınlarda 64,05 dir:

Leptorinien tip erkeklerde 71,23% kadınlarda 76,73% nisbetindedir.

Beynelmilel mukayese listelerinde Türkler leptorinen olarak en müsait yeri işgal edeceklerdir.

Türk kadınlarında burun nisbeten küçüktür. Müsavi boylarda kadın ile erkek arasında bu frak çok barizdir. Göz şekilleri, erkeklerde olsun kadınlarda olsun dama muntazamdır.

Mongoloit göz denilen çekik göçlere çak az tesadüf edilir. (5%) Nisbeti ancak bulunmaktadır. Burun şekillerine gelince, umumiyetle düz burun Türklerde ekseriyettir.

Kafanın arka kısım profilinde düz olanlara da tesadüf edilmektedir ki bu uzun boylularda olursa dinarik tipin hususiyetini göstermektedir.

Türklerde cilt rengi umumiyetle beyazdır. Kou esmerlere az olarak tesadüf edilmektedir. Göz renkleri de ekseriya azıktır. Türklerde mavi giri ve yeşil gözlüler çoktur. Trakyada koyu göz rengine hemen hemen hiç rastlanmaz. Bu renk daha çok şark vilayetlerinde vardır. saçlar ekseriya kestane rengidir. Sarışın renk renk ile çok koyu siyah saçlar daha az olarak bulunmaktadır.

Bu kısa izahlara göre Türk ırkının teşhisi şu suretle olur:

Türkler boy itibariyle vasatiden biraz yukarı, ekseriyetle makroskel, umumiyetle brakisefal ve leptorinien sazları ve gözleri daha çok orta renkte, bunlara nazaran, Türkler aralarında dinarik tipte fertler olmakla beraber Avrupada, Homa-Alpinus namile analın beyaz ırka mensupturlar.

Türkçe Tarih

Srebrenitsa Soykırımı – Temmuz 1995

Önceki yazı

Bir Kaynak Tenkidi Örneği

Sonraki yazı

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Yorumlar

Bir yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla yazı Bilim Tarihi