0

Okullarda okuduğumuz ders kitaplarında, yüzyıllar içerisinde fetihten fetihe koşan Osmanlı Devleti, 19. yüzyıla gelindiğinde “hasta adam” olarak tabir edilir ve öyle anlatılırdı bize. Peki hiç merak ettiniz mi “hasta adam” tabiri nereden gelmektedir? ‘Hasta adam’ tabirini Osmanlı’yı tanımlamak için, kim, ilk kez, nerede ve hangi amaçla kullanmıştı?..

Gelin, bu hikayenin başladığı güne gidelim, yani 9 Ocak 1853 gününe.

Saint Petersbourg’da bulunan sarayda, Rus Çarı I. Nikolay’nın şerefine bir gece düzenlenmektedir. Gecenin ilerleyen vakitlerinde, Çar I. Nikolay, İngiliz Elçisi Sör George Hamilton Seymour ile bir konuşma yaparlar:

Türkiye işleri pek karışıktır. Bu memleket, kendi kendine parçalanıyor. Düşüşü çok büyük ve felaketli olacaktır. İngiltere ile Rusya’nın bu mesele üzerinde tam bir anlaşmaya varmaları, birbirlerine haber vermeden tek bir adım atmamaları gerekir.

Esas işi, İngiliz çıkarlarını korumak olan, İngiliz diplomat Sör Seymour, Çar’ın dediklerini anlamamazlığa gelmiştir ancak, I. Nikolay, Rus hedeflerini İngilizlere açıkça anlatmak ister:

“Bakınız, kollarımızın arasında hasta, çok ağır hasta bir adam var. Hasta adamın yaşamasını hepimiz istiyoruz. Emin olunuz ki ben de sizin kadar, onun yaşamasını istiyorum. Ancak ansızın kollarımızda ölüvermesi, Avrupa çapında bir savaşa neden olabilir. Bu karışıklık esnasında İngiltere, İstanbul’a yerleşmek isterse, buna göz yummayacağımızı açıkça söyleyebilirim. Ben de İstanbul’u işgal etmeyi düşünüyorum. Bu düşüncemi İngiltere’ye bildiriniz.

İngiliz Elçisi Sör Seymour, o akşam bu konuşmayı özel not defterine ekledi ve iki gün sonra İngiliz Dışişleri Bakanlığına durumu açıklayıcı nitelikte bir mektup yazdı.

Bu sıralarda, İngiltere, Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünden yanaydı. Rusya’nın Boğazlar bölgesindeki emellerine karşı, Osmanlı’yı desteklemek işine geliyordu. Bu konuşmadan yaklaşık bir 8 ay sonra Osmanlı Devleti ile Rusya arasında Kırım Savaşı patlak verdi.

12 Mayıs 1860 yılında, New York Times gazetesinin verdiği “Austria in Extremis” (Avusturya ölüm döşeğinde) başlıklı haberinde, bu deyim ilk kez açıkça kullanılmıştır.

Bu zamandan sonra, Osmanlı Devleti için Avrupa’da diplomatik bir tabir olarak “Hasta Adam” deyimi kullanılageldi. Dağa sonraları ise Avrupa’da hasta adam olarak pek çok farklı ülke nitelendirildi. Örneğin, 1970’li yıllarda Birleşik Krallık, diğer Avrupa devletleri ile kıyaslanacak olurnursa ekonomisi kötü olduğu için “Avrupa’nın hasta adamı” olarak tanımlandı. 1990’lı yıllara gelindiğinde, hasta adam olma sırası ekonomik olarak sıkıntıya giren Almanyadaydı. 19 Mayıs 2005 tarihili, ünlü ekonomi dergisi olan The Economist ise İtalya’yı hasta adam ilan etmiştir.

Cihan Oktay
2014 yılında Türkeli Dergisinde yazarlık yapmaya başlayan yazar, derginin kapanmasıyla birlikte, Türkçe Tarih Dergisi‘ne kuruculuk etmiş ve günümüzde de yazılarını burada yayınlamaktadır. Yazar Türkçe Tarih sistemi üzerinde genellikle Milli Mücadele, Atatürk ve Türk Devrimleri üzerine yazılar yazmaktadır. Uzun bir süredir, Rıza Nur ve Hatıratı üzerine araştırmalar yapmakta ve bu çalışmaları ile tanınmaktadır. Diğer önemli tarihçilerle birlikte kolektif olarak yayınlanan "Şahsiyetler" isimli kitapta, Doktor Rıza Nur biyografisi kaleme almıştır.

Uygurca 55. Ders

Önceki yazı

Kandırılmış Aydınlar

Sonraki yazı

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Yorumlar

Bir yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla yazı Osmanlı Tarihi