0

KISACA MEVLEVİLİK TARİHÇESİ

Mevleviyye tarikatının kurucusu, 1207 tarihinde [1] dünyaya gelen mutasavvıf ve şair Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’dir. (Mesnevî’nin girişinde kendi yazdığına göre, Muhammed bin Muhammed bin Hüseyin el-Belhî [2] ). 13. yy’da yaşayan Rûmî’nin, içinde bulunduğu coğrafya ve zaman itibariyle Moğol saldırılarına maruz kalan Anadolu Selçukluları, kardeş kavgaları ve entrikalar sebebiyle devlet gücü sarsılmış; 1237’de ortaya çıkan Babaî ayaklanmaları sonucunda bir çok bilgin, şâir ve mutasavvıf Anadolu’ya gelip yerleşmiş ve çeşitli tarikatların kurulup yayılmasına sebep olmuşlardır. Mevlana’da bu mutasavvıflardan biridir. [3] Ortamın, siyasal ve toplumsal olarak karışık olmasına rağmen, Mevlânâ’nın hoşgörüye dayanan söz ve düşüncelerinin insanlar arasında yayılması, onun geniş halk topluluklarınca benimsenmesine ve Mevlevîliğin doğmasına sebep olmuştur.[4]

Mevlevîlik tarikatı, Anadolu’daki Moğol hakimiyeti ile başlayarak, öncelikle Karamanoğulları ve ardından Ege’de Saruhanoğulları, Menteşeoğulları, Aydınoğulları gibi Anadolu’da kurulan diğer Türkmen beylikleri üzerinde etkili olmuş.[5]Daha sonra da Osmanlılar arasında yaygınlık kazanmış. Hatta, Germiyanoğlu Süleyman Şah, Sultan Veled’in kızı, Mevlânâ’nın torunu Mutahhara Hatunla evlenmiş, bu evlilikten dünyaya gelen kızı Devlet Hatun da, 1378 yılında Yıldırım Bayezid ile evlendirilmiş [6](Sakıb Dede, 1283: 524). Böylece Mevlevîlerle Osmanlı ailesi arasında bir akrabalık da oluşmuştur. Yukarıda bahsettiğimiz beylikler döneminde düzenlenen sema törenleri, pek çok kişinin tarikatla tanışmasına sebep olmuş; böylece bu beyliklerin himayesinde Mevlevîhaneler açılmıştır.

GALATA MEVLEVİHANESİ TARİHÇESİ

Galata Mevlevihanesi, II. Bayezid (1447 – 1512) döneminde 1491’de Afyon Mevlevihanesi Şeyhi Divane (Semaî) Mehmed (Çelebi) Dede tarafından, İskender Paşa’nın Galata’daki arazisi üzerinde kurulan İstanbul’un ilk Mevlevihanesidir.[7]

Evliya Çelebi’nin, 1683 Viyana bozgunu öncesi [8] , 26 milyon metrekarelik Osmanlı Devleti’ni gezerek kaleme aldığı [9] ünlü eseri, “Seyahatname”de de bahsedilen [10] Galata Mevlevihanesi, detaylı olarak, 30 Aralık 1835 yılında, babasının görevi sebebiyle İstanbul’a gelen ve burada 9 ay kalan Julia Perdoe tarafından yazılmış, “The City of the Sultan and Domestic Manners of the Turks” (I-II, Londra, 1837) [11] adlı kitabın, “Dancing Dervishes” isimli 1. cilt, 3. bölümü [12] , Galata Mevlevihanesi’nin o günkü koşullarını, Mevlevihanenin yapısal özelliklerini, Mevlevi Dervişlerini ve halkın din ve Dervişlere olan bakış açısını anlatmaktadır.

1491 yılında kurulan, Galata Mevlevihanesi, günümüze gelene kadar pek çok defa onarım görmüş, bugünkü şeklini ise, Sultan Abdulmecid (1823-1861) dönemi, 1851 ile 1859 yılları arasındaki imar faaliyetleriyle almıştır. [13]

Galata Mevlevihanesi, 1925 yılı Şubat-Nisan ayında ortaya çıkan Kürtçü-Nakşiendi (tarikatçı) “Şeyh Sait Ayaklanması” sonrası, Atatürk’ün önderlik ettiği, Büyük Millet Meclisi tarafından 30 Kasım 1925 tarihinde kabul edilen, 677 sayılı Tekke, zaviyeler ve türbelerin kapatılmasına dair kanun [14] olarak bildiğimiz, Devrim Kanunu gereğince, tüm yurt genelinde tekke ve zaviyeler ile birlikte kapatılmıştır. 27 Aralık 1975 günü “Divan Edebiyatı Müzesi” olarak ziyarete açılmış [15] , 2007’de yapılan restorasyon ile 21 Aralık 2011 tarihinde, “Galata Mevlevihanesi Müzesi” ismi ile tekrar ziyarete açılmıştır.[16]

GÜNÜMÜZ GALATA MEVLEVİHANESİ MÜZESİ

Galata Mevlevihanesi Müzesi, Taksim İstiklal caddesinden Karaköy’e inen yolun hemen başında bulunmakta. Kapıdan içeri girdiğinizde sağ tarafımızda, Halet Efendi’nin 19. yy’da yaptırdığı ve Muvakkithane’nin[17]üst katında yer alan bir kütüphane kalıyor. Ancak bu kısım ziyarete açık değil. Hemen sol tarafta ise, Halet Efendi ve Şeyh Kudretullah Efendi’nin türbesi bulunmakta. Biraz ilerlediğimizde ise Mesneviyi ilk şerh eden [18] Şarih-i İsmail Ankaravî ve Şeyh Galib Efendi’nin türbesini görüyoruz. (Bkz. Resim:2) Giriş kısmını geçtikten sonra, avlu kısmına çıkmış oluyoruz ve sağ tarafımızda Mevlevihane’nin şeçmesi ve bunun zerinde de Çeşme Kitabeleri bulunuyor. (Bkz. Resim:3) Bu sıradan devam ettiğimizde, Sultan II. Mahmud’un kızı, Sultan Abdülmecid’in kız kardeşi Adile Sultan tarafından 1847 tarihinde yaptırılan Adile Sultan Şadırvanı’nı ve bu şadırvanın kitabesini görmekteyiz. (Bkz. Resim: 4,5) Müzeye girmeden önce uğrayacağımız bir diğer yer, Adile Sultan Şadırvanı karşısında bulunan Hamuşan (Sessizler, Susmuşlar Yeri)’dır. (Bkz. Resim: 6) Bu kısımda, İbrahim Müteferrika, Humbaracı Ahmed Paşa, Fasih Dede, Esrar Dede gibi ileri gelen şahsiyetlerin kabirleri bulunmaktdır. (Bkz. Resim: 7)

Müzenin içerisine girdiğimizde, zamanında “Derviş Odaları” olarak kullanılan alt katın, sağlı sollu ufak bölmelere ayrıldığını görüyoruz. Soldan başlayacak olursak, birinci odada, restorasyon sırasında ortaya çıkan buluntular(Bkz. Resim: 8), ikinci odada, ikinci odateber, keşkülü fukara, mutteka, nefir ve tacı şerif gibi tarikat eşyaları (Bkz. Resim: 9-11), üçüncü odada Matbah-ı Şerif, Sema eğitim tahtası, Mevlevihanede kullanılan mutfak eşyaları (Bkz. Resim: 12-15), dördüncü odada Mevlevi kıyafetleri ve Galata Mevlevihanesi tarihçesini konu alan sergilemeler bulunmakta (Bkz. Resim: 16). Orta kısımdaki odada ise, 1457 tarihli Mesnevî bulunmaktadır (Bkz. Resim: 17). Bu odanın sağ tarafındaki odada ise, “Mevlevilik ve Edebiyat” konulu sergileme (Bkz. Resim: 18,19), bir sonraki odada “Mevlevilikte İbadet ve zikir” konulu sergileme (Bkz. Resim: 20,21), sekizinci odada “Mevlevilik ve Tekke Musikisi” konulu sergileme bulunmaktadır. (Bkz. Resim: 22) Bundan sonra bulunan oda, herkesin dinlenmesi için açık olarak tasarlanmış, duvarlarında ise Hat sanatı olan bir levha, “Geçmişten günümüze Galata Mevlevihanesi Müzesi” isimli bir görsel ile birlikte “Türkiye ve dünya Mevlevihaneleri haritaları” bulunmakta. (Bkz. Resim: 23-25) Dokuzuncu oda “Mevlevilik ve Güzel Sanatlar” sergilemesinden (Bkz. Resim: 26,27) sonra gelen odada ise sema dönen bir semazen figürünün hologram gösterimi bulunuyor. Son odada ise “Mevlevihane’nin Son Mevlevileri” konulu sergileme bulunmaktadır. (Bkz. Resim: 28,29) Bu kısmın en ortasında ise, Gülabdan ve kandil sergilemeleri bulunmakta. (Bkz. Resim: 30)

Bir üst kat çıktığımızda, bizi Semahane kaşılıyor. (Bkz. Resim: 31) Pazar günleri turistik amaçlı olarak bu kısımda hala Sema gösterileri düzenlenmekte. Bir üst katta ise, Hat sanatı ve Tasavvuf Musikisi ile ilgili bir sergi bulunmakta. Mustafa Düzgünman ve Ebru sergisi, Hat Sanatı sergisi, Hilye-i Şerif levhaları sergisi, (Bkz. Resim: 32-42) diğer kısımda ise Çelebi Mahfili, Hünkar Mahfili ve devamında Mehter ve Müzik aletleri sergilemeleri görülebilir. (Bkz. Resim: 43-45)

Bu kısımdan sonra tekrar aşağı inmek suretiyle müzeden çıkmış ve ziyaretimizi bitirmiş oluyoruz.

Makale Kaynakçası:

[1] – Reşat Öngören, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, İslam Ansiklopedisi, (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 2004), Cilt:29, s. 441

[2] – Reşat Öngören, a.g.e., s. 441

[3] – Reşat Öngören, a.g.e., s. 441

[4] – Ş. Barihüda Tanrıkorur, Mevleviyye, İslam Ansiklopedisi, (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 2004), Cilt:29, s. 468-475

[5] – Ş. Barihüda Tanrıkorur, a.g.e., s. 469

[6] – Sakıp Mustafa Dede, “Sefine-i Nefise-i Mevleviyye”, c.1-3, Mısır, 1283,; Nilgün Açık Önkaş, Mevlevîlerin Yönetimle İlişkileri, Akademik Bakış Dergisi, Sayı: 23, 2011, s. 2

[7] – Yavuz Özdemir, Galata Mevlevihanesi Müzesi Tarihçesi , Galata Mevlevihanesi resmi sitesi

[8] – Ülkü Çelik Şavk, “Sorularla Evliya Çelebi: İnsanlık Tarihine Yön Veren 20 kişiden biri”, (Ankara: Hacettepe Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2011), s. 18

[9] – Ülkü Çelik Şavk, a.g.e., s. 22

[10] – Yücel Erdem, “Galata Mevlevihanesi”, Arkitekt Dergisi, Nisan 1979, Sayı: 376, s. 135

[11] – Miss Perdoe, “The City of the Sultan and Domestic Manners of the Turks”, (Londra: Henry Colburn Publisher,1837), 2 Cilt

[12] – Miss Perdoe, a.g.e., s. 40-55

[13] – Yavuz Özdemir, a.g.m.

[14] – “Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men ve İlgasına Dair kanun”, Kanun No: 677, 13 Aralık 1925, Son değiştirme: 7 Şubat 1990

[15] – Yavuz Özdemir, a.g.m.

[16] – Yavuz Özdemir, a.g.m.

[17] – Muvakkithane: Küçük gözlemevleri ya da zaman odacıkları, Füsun Seçer Kariptaş, “İşlevini Kaybeden Zaman Odacıkları: Muvakkithaneler”, Mimarizm, 5 Mayıs 2011

[18] – Şerh Etmek: Bir anlatım veya kitabı açıklama, yorumlama. Türk Dil Kurumu, Büyük Türkçe Sözlük

Makalenin yazımında yararlanılan eserler

Büyük Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu

İslam Ansiklopedisi, (Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı, 2004)

Füsun Seçer Kariptaş, “İşlevini Kaybeden Zaman Odacıkları: Muvakkithaneler”, Mimarizm, 5
Mayıs 2011

Miss Perdoe, “The City of the Sultan and Domestic Manners of the Turks”, (Londra: Henry
Colburn Publisher,1837), 2 Cilt

Nilgün Açık Önkaş, Mevlevîlerin Yönetimle İlişkileri, Akademik Bakış Dergisi, Sayı: 23, 2011

Ülkü Çelik Şavk, “Sorularla Evliya Çelebi: İnsanlık Tarihine Yön Veren 20 kişiden biri”,
(Ankara: Hacettepe Üniversitesi, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, 2011),

Yavuz Özdemir, Galata Mevlevihanesi Müzesi Tarihçesi, Galata Mevlevihanesi resmi sitesi

Yücel Erdem, “Galata Mevlevihanesi”, Arkitekt Dergisi, Nisan 1979, Sayı: 376

Cihan Oktay
2014 yılında Türkeli Dergisinde yazarlık yapmaya başlayan yazar, derginin kapanmasıyla birlikte, Türkçe Tarih Dergisi‘ne kuruculuk etmiş ve günümüzde de yazılarını burada yayınlamaktadır. Yazar Türkçe Tarih sistemi üzerinde genellikle Milli Mücadele, Atatürk ve Türk Devrimleri üzerine yazılar yazmaktadır. Uzun bir süredir, Rıza Nur ve Hatıratı üzerine araştırmalar yapmakta ve bu çalışmaları ile tanınmaktadır. Diğer önemli tarihçilerle birlikte kolektif olarak yayınlanan "Şahsiyetler" isimli kitapta, Doktor Rıza Nur biyografisi kaleme almıştır.

Atatürk pulları

Önceki yazı

II. İnönü Zaferi

Sonraki yazı

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Yorumlar

Bir yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla yazı Dinler Tarihi