0

Bütün milletçe malum olan iç ve dış tehlikenin meydana getirdiği milli uyanıştan doğan kongremiz gelecekteki kararları almıştır:

1. Yüce Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında ateşkes anlaşmasının imzalandığı 30 ekim 1919 günündeki sınırlarımız içinde kalan ve her yerinde Müslüman çoğunluğun oturduğu Osmanlı Ülkesi bölgeleri birbirinden ve Osmanlı topluluğundan ayrılmaz. Hiçbir nedenle bölünmez bir bütündür. Bu bölgelerde yaşayan tüm Müslümanlar birbirlerine karşılıklı saygı ve fedakârlık duygularıyla doludurlar. Toplumsal haklarıyla bölgesel kurallarına saygılı öz kardeştirler.

2. Osmanlı Toplumunun bütünlüğü ve ulusal bağımsızlığımızın sağlanması, yüce saltanat ve halife katlarının korunması için ulusal güc etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır.

3. Osmanlı ülkesinin herhangi bir parçasına karşı girişilecek müdahale veya işgal ve vatanımız içinde bağımsız bir Rumluk ve Ermenilik hareketlerine karşı; Aydın, Manisa, Balıkesir cephelerinde açılan, Kurtuluş savaşında olduğu gibi, birlikte savunma ilkesi esas kabul edilmiştir.

4. Öteden beri aynı vatan içinde birlikte yaşadığımız Müslüman olmayan azınlıkların her türlü yasal hakları korunduğundan bu kişilere siyasal egemenliğimizi ve toplumsal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilmesi kabul edilmeyecektir.

5. Osmanlı Hükümeti bir dış baskı karşısında ülkemizin her hangi bir parçasını bırakmak ve onunla ilgilenmemek zorunda kalırsa halifelik ve saltanatla vatan ve ulusumuzun dokunulmazlığını ve bütünlüğünü sağlayacak ve her türlü önlem ve kararlar alınmıştır.

6. İtilaf Devletleri’nden vatanımızın parçalanma ve bölünmesinden tamamen vazgeçerek bu topraklar üzerindeki tarihi, dini, ırkı ve coğrafi haklarımıza saygı gösterilmesinin böylece hak ve adalete dayanan bir kararın alınmasını bekleriz.

7. Ulusumuzun insancıl ve çağdaş ülkeleri yüce bilir, teknik, endüstriyel ve ekonomik durumumuzu ve bize gerekli olanları iyice anlar. Bundan dolayı devletimizin ve ulusumuzun içte ve dışta bağımsızlığı ve yurdumuzun bütünlüğü korunmak şartıyle altıncı maddede belirtilen sınır içinde ulusçuluk ülküsüne saygılı ve yurdumuzu ele geçirme amacı gütmeyen herhangi devletin teknik, endüstriyel ve ekonomik yardımını sevinçle karşılarız. Bu insanca ve hukuka uygun şartları kapsayan bir barışında hemen gerçekleşmesi ve dünyanın rahatlığı adına isteklerimizin en önemlisidir.

8. Ulusların kendi kaderlerini kendilerinin çizdiği bir bu çağda. İstanbul Hükümetinin de Ulasal iradeye boyun eğmesi zorunludur. Çünkü ulusal iradeye dayanmayan hükümetlerinin kendi başlarına verdikleri kararlara ulusça uyulmadığı gibi bu kararların dışta da değerli olmadığı ve olmayacağı şimdiye kadar ki olaylar ve sonuçlarıyla kanıtlanmıştır. Bunun için ulusun içinde bulunduğu korkulu durumdan kurtulma çarelerini kendisinin başvurusuna gerek kalmadan İstanbul Hükümetinin Millet Meclisini toplanması ve bu nedenle ulusun ve yurdun kaderi hakkında alacağı bütün kararları meclisin onayından geçirmesi zorunludur.

9. Vatan ve ulusumuzun karşı karşıya bırakıldığı zulüm ve acılar karşısında tamamen vicdanın yarattığı bütün ulusal cemiyetler, aynı amaç etrafında bir araya gelerek “ Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti “ adı altında bir bütün oluşturulmuşlardır. Bu cemiyet her türlü particilik akımlarından ve kişisel çıkarlardan uzaktır. Bütün Müslüman vatandaşlar bu cemiyetin doğal üyeleridir.

Türkçe Tarih

Bilge Kağan Yazıtı Günümüz Türkçesi

Önceki yazı

Pervasız Turgud

Sonraki yazı

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Yorumlar

Bir yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla yazı Milli Mücadele