0

Çanakkale Deniz Muharebesi’nin ilk açılış hamlesi, 19 Şubat 1915’te üç filo hâlinde tertiplenmiş olan İtilaf Devletleri’ne ait donanmanın boğazda belirmesiyle başlamıştı.13 Mart’a kadar İtilaf Donanması’na ait gemiler Osmanlı istihkâmlarını yoğun top ateşine tutarak birkaç defa boğazı zorlama girişiminde bulundu. [1]

18 Mart 1915 Amiral Robeck, plan dâhilinde Boğaz’ın sadece 1 mil genişliğindeki en dar noktasından komutasındaki 16 savaş gemilik dev donanma ile Çanakkale’yi geçmeye kalkmıştır. Ancak her gemi Türklerin Nusret Mayın gemisiyle boğazın Asya tarafına yerleştirdiği deniz mayınları tarafından hasar almıştır. 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşlarında, düşmanın planlarının değişeceği gün öncesinde Müstahkem Mevki Karargâhında bulunan Cevat Paşa, tarihi bir karar alacaktır ve 26 adet mayının Erenköy koyu mevkiinde yeni bir hat boyunca döşenmesini isteyecektir. Çünkü Müttefik Donanmanın Çanakkale Boğazı’ndan girmesi muhtemeldi. 11’nci hat olarak yeni bir mayın hattının tesis edilmesine bu anlamda ihtiyaç duyulmuştur. Müttefik Donanma tekrardan harekete geçecekti. Bu defa planlarını kesin olarak gerçekleştirmeye çalışacaklardı. 7 Mart’ı 8 Mart’a bağlayan gece Nusret Mayın Gemisi Yüzbaşı Tophaneli Hakkı Bey ve Müstahkem Mevkii Mayın Grup Komutanı Yüzbaşı Hafız Nazmi (Akpınar) Bey komutasında Erenköy Koyu  önlerinde Karanlık Limana, yüzer metre aralıklarla 26 mayın dökerek, diğer 10 hattan farklı şekilde, sahile paralel yeni bir mayın hattı tesis etmiştir. 280 tonluk Nusret mayın gemisi altı subay ve 54 erle denize açıldı. Cevat Paşa’nın talimatıyla Saat 03.20’de 26 mayını döşemişti. [2] Eldeki Carbonit mayınlar, muharebe gemilerine çarpacak ama muhrip ve balıkçı tekneleri gibi az su çeken gemilere hasar vermeden geçebileceği şekilde döşenmişti. [3]

Yüzbaşı Hafız Nazmi Bey’in yazdıklarına göre Birleşik Filo 17 Mart günü hiç ateş etmemiş bütün gün mayın temizliği yapmıştır. Yapılan bütün mayın temizliğine rağmen Nusrat’ın döşediği mayınları bulamamıştır. [4]

Saat 11.00’de 1 nci Tümen Boğaz’a girdi. Bu tümen, birbirini 1.000 metre mesafeden savaş hattında izleyen lnflexible, Lord-Nelson, Agamemnon, Oueen-Elisabeth zırhlılarından oluşuyordu. Majestic ve Triumph onların sağ ve sol gerilerinden geliyorlardı. Destroyerler tarak dubalarını sürükleyerek filonun önünden gidiyorlardı. Filikalar, mayınları temizlemek için zırhlıların yanından gidiyorlardı. Fransız gemileri Suffren, Bouvet, Charlemagne, Gaulois 2 nci Tümen’i oluşturuyordu. Yanlarında Svviftsure ve Prince-Georges gemileri ile 1 nci Tümen’i 2.000 metre mesafeden izliyorlardı. 3 ncü Tümen Ocean, Albion, Irresistible, Vengeance zırhlılarından oluşuyor ve 2’nci Tümen’i 4 saat sonra yer değiştirecek bir mesafeden ilerliyorlardı. Cornvvallis ve Canopus ihtiyatta idiler. Onlar geceleyin mayın tarama gemilerini koruyacaktı. Dublin kruvazörü Beşiğe Körfezi’nde, Dartmouth kruvazörü Gelibolu yarımadasının kuzeyinde Türk bataryalarına ateş ediyorlardı. Saat 11.50’de Fransız Tümeni iki gruba ayrılarak; Suffren ve Bouvet Asya kıyısında, Gaulois ve Charlemagne Avrupa kıyısında demirlemişti. Çanakkale ve Hamidiye tabyaları bir an için sustuklarından, Amiral de Robeck zırhlılarımıza daha yakın mesafeye yanaşarak ateş etmeleri işaretini verdi. [5]

12.30’da Amiral de Robeck Fransız gemilerinden kurulmuş olan ikinci grup gemilerine kıyılara yaklaşarak, yakın mesafeden bombardımanı devam ettirmesi emrini verdi. Bunlar Erenköy hizasında duran İngiliz gemileri arasından geçerek kıyıya 400 metre kadar yaklaştılar. Bütün ağır toplarıyla Rumeli yakasında Kilitbahir ile Mesudiye tabyaları, Anadolu yakasında da Dardanos ile Beyaztepe mevkilerini ateş altına aldılar. İtilaf Devletleri donanması Boğazın en dar yeri olan Kilitbahir ile Çanakkale arasına yönelmişti. Deniz saldırısının en hareketli anı başlamıştı. Hava şartları Türklerin lehineydi. Gemi bacalarından ve toplardan çıkan sis ve dumanlar sayesinde Türk bataryaları görünmüyordu. Türklerin ağır toplarıyla ateşi düşman üzerine şaşırtıcı bir etki yaptı. Kaptan köprüsünden isabet alan İnflexible gemisi mürettebatına geri dönme emri verildi. Bouvet zırhlısında almış olduğu isabetten dolayı yangın başlamıştı. Geminin toplarının yarısı kullanılmaz hale gelmişti. 15 dakikada 14 isabet alan Suffren de savaş dışı kalmış sayılırdı. [6] Erenköy’de Karanlık limanın güney kısmına, Erenköy açıklarından Doğuya doğru Nusrat mayın gemisi 7-8 Mart gecesi, 26 adet mayın yerleştirmişti. Bu mayınlar diğerleri gibi Boğaza dik olarak değil, paralel olarak yerleştirilmişti. Onun için de kıyıda olabilecekleri tahmin edilmiyordu. İşte bu mayınlardan birine çarpan Bouvet bir kaç dakikada 640-700 kadar mevcudu ile sulara gömüldü. Bouvet gibi Ocean’da aynı yerde mayına çarptı. [7]

Bu kargaşa esnasında iki Fransız muharebe gemisi Gaulois ve Suffren’in ardından Inflexible muharebe kruvazörü de diğer mayınlara çarparak ağır hasar almıştı. [8] Çanakkale Savaşı’nı kazanmamızda sahil tabyalarının olduğu kadar Nusret Mayın gemisinin de büyük rolü vardır.

Bu küçük gemi, düşman taarruzundan önceki günlerde, gemilerin manevra yaptığı Karanlık Liman’a döşediği mayınlar sayesinde 18 Mart sabahı başlayan taarruzda birçok zırhlının birden yok olması, düşman filosu için çok ağır bir darbeydi. Bu ağır kayıplar üzerine filo, boğazdan çekildi ve Cevat Paşa komutasındaki Çanakkale istihkâmları, düşmana karşı belki de bütün savaşın gidişine tesir edecek galibiyeti kazandı. [9]

Sercan Yılmaz
9 Ekim 1988 İstanbul doğumlu tarihçinin memleketi Giresun’dur. İlk ve ortaöğretimini İstanbul’da tamamlamıştır. Sakarya Üniversitesi Tarih bölümünü bitirmiştir. Eğitim kurumlarındaki 8 yıllık öğretmenlik kariyerine yine bir eğitim kurumu olan Uğur Okulları bünyesinde öğretmen ve yönetici olarak devam etmektedir. 2017 yılında “Mustafa Kemal’in Muhafız Komutanı Giresunlu Osman Ağa” isimli ilk çalışmasını yayınlamıştır. Ardından Nisan 2020’de İstanbul’un işgal yıllarını ve İstanbul’un kurtuluş sürecini anlatan “İşgalden Kurtuluşa İstanbul” adlı çalışmasını yayınlamıştır.

İşgal Kararının Alınması ve İstanbul’un Resmen İşgali

Önceki yazı

Yarbay Mustafa Kemal, Çanakkale Savaşının kaderini değiştirmiş olabilir mi?

Sonraki yazı

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Yorumlar

Bir yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla yazı Osmanlı Tarihi