
Tek başıma kalsam da!
Atatürk’ü kaybedeli 28 yıl geçti. Halâ onu unutamıyoruz. Nereye baksak onu görüyoruz. Maddî ve manevî varlığımızın gelişmesi, onun bize aşıladığı enerjiden gelmektedir. Ata, bizi statik
Ana sayfa » Tarih » Milli Mücadele » Atatürk » Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri
Atatürk’ü kaybedeli 28 yıl geçti. Halâ onu unutamıyoruz. Nereye baksak onu görüyoruz. Maddî ve manevî varlığımızın gelişmesi, onun bize aşıladığı enerjiden gelmektedir. Ata, bizi statik
“Sevgili Paşam, Cumhuriyet’in ilk başbakanı olarak seni düşünüyorum. Dur, hiç itiraz etme! Niye seni seçtiğimi şimdi anlayacaksın. Bizi yine büyük bir savaş bekliyor. Durumumuzun bir
“…Efendiler cihanda spor hayatı, spor alemi çok mühimdir. Bunu siz mütehassıslara izahtan müstağniyim. Bu kadar mühim olan spor hayatı, bizim için daha da mühimdir. Çünkü
1933 Yılbaşı gecesi, Ankara Palas salonunda Atatürk’ün katılımlarıyla kutlanırken, saat 24’den sonra, Millî Eğitim Bakanı Reşit Galip, yeni yıl armağanı olarak Atatürk’e üç kitap sunmuştur.
Arkadaşlar!Milletimizi yabancıların elinde köle olmuş görmemek için giriştiğimiz bu muharebede Sakarya muzafferiyeti gibi adı daima anılacak yeni ve büyük bir zafer kazandınız. Benim gibi ömrünü
Millete Beyanname; “Mukaddes topraklarımızı çiğneyerek Ankara’ya girmek ve istiklal-i memleketin fedakâr muhafızı olan ordumuzu imha etmek isteyen Yunan ordusu yirmi bir gün devam eden pek
1 Kasım 1928. Büyük Millet Meclisi’nin üçüncü dönem ikinci toplanma yılı açılıyor. Konuşulan en mühim meselelerden biri Harf İnkılâbı. Bütün milletvekilleri, bu meselenin hemen umumi
Çankaya’da yeni açılan bir ilkokulu Atatürk ziyarete gitmiş. Öğretmen tahta başında ders veriyormuş. Cumhurbaşkanı girer girmez, saygı işareti vermiş. Çocuklar ayağa kalkmış ve oturunuz işareti
Atatürk kendisine insanüstü bir varlık olduğunu söyleyenleri hiç hoş karşılamamıştır. Kaldı ki çocukluğunda, bakla tarlasında bekçilik yaptığını da söylemekten hiç çekinmemiş, birçok defa sohbetlerde o
Aranızda ne kadar mutlu olduğumu nasıl belirtsem bilmem ki?.. Duygularımı tek tek sözcüklerle açıklamış olayım: Sevinçliyim, duyguluyum, mutluyum. Bu durumun içimde yarattığı duygulan, yanınızda şöylece
1 – 3 Eylül 1919 : Sadrazam Damat Ferit Paşa’nın,
Konuştuğu Türkçeyi sever. Konuştuğu lisanı yazar. Ve bu güzel İstanbul
‘Büyük bir Hakan varmış, Gök Tanrı’ya taparmış, Üç güzel kızı
Bir büyük orman vardı, Oğuz yurdundan içre, Ne nehir ırmaklar,
Ey kara beygir üzerindeki Erlik,Kara kunduzdan bir yatağın var,Kalçan o
Türkistan İç Asya’da bulunan batıda: Hazer Denizinden, doğuda: Çin’e, Kuzeyde:
Mademki Türküz; o halde Türk gibi yürür, Türk gibi düşünür, Türk gibi duyarız ve Türk gibi yazarız.
Tarih’e Türkçe bir bakış için.
Türkçe Tarih, toplumda farkındalık ve tarih bilinci oluşturmak amacıyla, tarih ve dil ile ilgili bilimsel araştırmaları derleyerek, herkesin kolayca olaşabilmesi için çalışmaktadır.
Hesabınıza giriş yapın