Bazı araştırmacılar, Karay Türklerinin Hazarlardan oluşmuş bir Türk kavmi olduğunu ileri sürmektedirler. Amerikalı tarihçi ve Türkolog Peter Golden, bir çalışmasında Orta Çağ’da en büyük devletlerden birini kuran Hazarların etnik kökeninin en tartışmalı konulardan biri olduğunu belirttikten sonra bu konuda kendisinden önce konunun uzmanları W. Barthold, M. İ. Artamonov, K. Czeglédy, D. M. Dunlop, J. Marquarat, A. Zajączkowski, N. A. Baskakov ve S. Şapşal’ın yaptığı araştırmalar hakkında ayrıntılı bilgi vermiştir. Golden bu konunun, lengüistik akrabalığın netliğe kavuşmasının en iyi yolunun Hazarcadan günümüze ulaşan çok az sayıdaki kelimenin (boy adı, yer adları, unvanlar ile bazı özel isimler) köken bilgisinin yapılmasının gerekliliği üzerinde durmuştur. Türk asıllı Polonyalı Türkolog ve şarkiyatçı Zajączkowski, “Hazarcaya ait bu kelimelerin ilgi çekici bir analizini vermiş, Hazarların Türk karakterini vurgulamış ve Hazarcanın Türk dilinin Kıpçak lehçesi olabileceğini ileri sürmüştür”. Ayrıca Zajączkowski’nin yazısının devamında Doğu Avrupa’da yaşayan Karayları Hazarların varisleri/torunları olarak göstermek eğiliminde olduğu görülür. Golden, onun bu görüşüne katılmamakta, Hazar-Karay bağlantısını destekleyen bir tarihi veri olmadığını düşündüğünden hatalı bir bilgi olarak değerlendirmektedir. Bu Türk boyunun metinlerinden anlaşıldığına göre yalnız Hazar değil, Bulgar, Uz-Peçenek ve Kıpçak Kumanlarıyla (~Koman) karşılıklı etkileşim sonucunda ortaya çıktığı görülmektedir. Macar kökenli Türkolog Gyula Németh de hanlık halkının çeşitli dillerde konuştuğu ve yine Runik, Yunan, Arap ve İbrânî gibi farklı alfabeler ile yazdığı, çeşitli boylara mensup Türk nüfusunun yanı sıra (Hun-Hazarlar, Göktür-Hazarlar ve Musevi-Hazarlar gibi) İranlı, Fin-Ugor, Slav, Paleo-Kafkasyalı ve antik Musevi topluluklardan oluştuğunu ifade etmiştir. Köken itibariyle Türk olup Orta Asya steplerinden veya Ural Dağları veyahut Kafkas Dağları’ndan gelmiş olan Hazarlar, MS VII.-XI. yüzyıllar arasında Karadeniz ve Hazar Denizi’nin kuzeyinde Volga nehri ve Kırım arasında büyük bir imparatorluk kurmuşlardır.
Kaynak:
Doç. Dr. Emine Atmaca, Karai Mezhebi ve Bu Mezhebi Benimseyen Karay Türkleri, MESOS Disiplinlerarası Ortaçağ Çalışmaları Dergisi, II, s. 63-64