Türkçe Tarih

Pierre Loti kahvesi

İstanbul ve güzellikleri:Pierre Loti, Haliç ve Pierre Loti Kahvesi Kaynak: İstanbul Şehir Üniversitesi Arşivi

Adını, ünlü Fransız yazarı ve Türk dostu Pierre Loti’den alan bu kahve, Eyüp’te Haliç’e bakan yüksek bir tepenin üzerindedir. Açılış tarihi kesin olarak bilinmiyor. Ancak semt yaşlılarının ifadesine göre, 150 yıllık olduğu tahmin edilmektedir. Romancı Pierre Loti’nin gelişine kadar semt sakinlerinin toplandığı basit ve küçük bir kahve olmaktan ileriye gidemeyen bu yer, bugün adını dünyaya duyurmuş ve çeşitli ülkelerden gelen turistlerin ilk ziyaret ettikleri yerlerden biri olmuştur. Pierre Loti, nefis manzarasıyla kendisini büyüleyen bu kahveye sık sık gelir ve Haliç’e nazır bir masada meşhur Aziyade romanım yazarmış. Bugün burası tipik bir Türk kahvesi haline getirilmiş ve kahvenin önüne Pierre Loti’nin küçük bir büstü konmuştur.

Ne var ki, şimdi, kahve, Pierre Loti’nin tasvir ettiği o içli, lirik ve romantik manzarasını, maziye karışan yıllarla birlikte kaybetmiştir. Özellikle Pierre Loti’nin uzun uzun bahsettiği güzel ahşap köşkler, sayfiye evleri tarihe karışmış, yerini pis dumanlarıyla etrafın havasını kirleten ve bozan fabrika bacaları almıştır. Bu değişmeyi, en güzel şekilde Benoit Braun adlı bir Fransız yazarı dile getirmiştir.

Benoit Braun, kahveyi ziyaret intibalarını şöyle anlatıyor:

… Yokuşlardan tırmandık. Manzara, Eyüp’tekinden daha güzel… Yol boyunca, bitmek bilmeyen mezarlar var… İhtimamla hâkkedilmiş kitâbeleriyle, metrûk kırık, yadettikleri ölülerin nisyanına katılan binlerce mezar…

Vadiden uzaklara bakarak, boşuna Pierre Loti’nin tasvir ettiği güzel ahşap köşkleri, sayfiye evlerini bulmaya çalışıyorduk. Onların yerini kırmızı kiremitli çatılar ve duman savuran bacalarıyla fabrikalar almıştı. Bununla beraber bir adacık teşkil edecek kadar Sarı çiçekli, dar bir saha gördüm.

Sonra çamurlara batarak tepeye, Türk tarzı giyinmiş genç bahriye subayının nargile içmeye, romanlarını tasarlamaya, belki de Peçeye bürünmüş bir kadının, bir çocuğun yolunu gözlemeye gittiği kahveye gittik.

Küçük kahve, yerli yerinde duruyordu, fakat kapısı kapalıydı…

Kaynak:

Hayat Tarih Mecmuası, sayı:5, Haziran 1966, s. 27

Exit mobile version