SAVLAR:
Erdem başı tıl
‘Erdemin, yani faziletin başı dildir.’
Ot tise ağız köymes
‘Ateş demekle ağız yanmaz’
Kozden yırasa kongülden yme yırar
‘Gözden ıraklaşan gönülden de ıraklaşır. ‘
Tag tagka kavuşmas kisi kişike kavuşur
‘Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.’
Od keçer kişi tuymaz, yalangug oglı mengkü kalmas
‘Zaman geçer kişi duymaz, insanoğlu baki kalmaz.’
Suv körmeginçe etük tartma
‘Suyu görmeden pabuç çıkarma.’
Tüzün birle uruş utun birle üsterme
‘Ağırbaşlı ile uğraş, yüzsüzle yarışma.’
Neçe munduz erse eş edgü, neçe egri erse yol edgü
‘Ne kadar ahmak olursa olsun arkadaş yalnızlıktan iyidir;
ne kadar egri olursa olsun, yol yolsuz kalmaktan daha iyidir.’
DÖRTLÜKLER:
Begler atın argurup
Kadgu anı turgurup
Mengzi yüzi sargarıp
Kürküm angar türtülür
‘Beyler atlannı yordular, kaygı onları durdurdu, yani sardı; benizleri sarardı; sanki safran sürülmuştü’
Tumlıg kelip kasadı
Kutlug yayıg tepsedi
Karlap ajun yapsadı
Et yin üşüp emrişür.
‘Soğuk gelip kapladı, kutlu yazı çekemedi; kar yağarak dünyayı kapattı, vücut üşüyerek titriyor’
Yıglap udu artudım
Bagrım başın kartadım
Kaçmış kutug irtedim
Yagmur küni kan saçar
‘Arkasından ağlayarak bozuldum, bağrımın yarasını deştim, giden saadeti aradım, gözüm yağmur gibi kan saçar.’
Tümen çeçek tizildi
Bükünden ol yazıldı
Öküş yatıp tüzeldi
Yerde kopa adrışur
‘Yazin geligi dolayısıyla, tümen tümen çiçek dizildi, yer altında yatmaktan sıkılan bitkiler yerden fışkırıyor ve birbirinden ayrılıyor.’
Yaşın atıp yaşnadı
Tuman turup tuşnadı
Adgir kısır kişnedi
Ögür alıp okraşur
‘Bahar dolayısıyla: bulut şimşek çaktırdı ve bulutlar coştu; kısrakla aygır baharın geldiğini görerek kişnediler, her aygır kısrağını aldı.’