Antik müellifler, Sarmatları önceki asırların İskit dünyasının halkı olan Savromatlarla karıştırıyorlardı. İsim benzerliği, İskitlerle kıyasla her ikisinin de daha doğuda kalması, hayat tarzları ve maddî kültürlerindeki benzerlikler, bazı ilmî eserlerde bu iki halkın karıştırılmasına sebep oldu. Bununla birlikte arkeoloji ilminde başka bir görüş de vardır. Karşıt görüşü ilk ileri süren de XX. yüzyılın ilk yarısında yaşayan Rus bilim adamı M. İ. Rostovtsev oldu. Rus bilim adamı, Sarmatlarla Savromatların aynı halk olmadığını ileri sürdü.
Savromat arkeoloji kültürü, M. Ö. VII–III. yüzyıllarda Don’un doğusundan başlayıp Güney Ural Önü’ne kadarki coğrafyada yaşayan göçebe kabileleri kapsamaktadır. İskit dünyasının bütün özellikleri kurgan mezarlar, İskit tipine benzer silah, koşum takımı, hayvan üslubunda yapılan süsler bu kabilelere de hastı. Ancak araştırmacılara göre bu üslup, Sarmatlarda değişikliğe uğradı. Dekorun yapıldığı eşyalar ise şunlardı: ayaklı taştan sunaklar, kemik ve boynuzdan yapılan ritüel kaşıkları, kemiklerden tabak çanaklar, bronz dizginler, akinak uçları vs. İskitlerde fazlaca kullanılan geyik motifi, Sarmatlarda neredeyse hiç yoktur. Avrupa musuna rastlanmakta, ancak en popüler İranı’nın Orta Asya’da izledikleri fetih siyasetidir. Burada yerli nüfusla aktif temaslar ve daha yüksek sosyal gelişim seviyesinde olan Doğu Avrupa bozkırlarındaki göçebelerle ticarî ve kültürel münasebetlerin artışı neticesinde iki büyük göçebe birliği ortaya çıktı.
Bunlardan ilki, İlek merkezli Güney Ural Yanı bölgesinde, ikincisi ise Güney Ural Ötesi’ndeydi. Bu ikinci coğrafyanın merkezi ise şimdiki Çelyabinsk İli’nin güney ilçeleri ile Orenburg’un kuzeydoğu bölgeleriydi. Bu iki grup birbiriyle işbirliği içinde olan muhtemelen de tek bir kabile birliğini oluşturuyordu. Bazı araştırmacılar bu birliği, antik eserlerdeki İssedonlarla özdeşleştirmektedirler.
Orta Asya’da dahi Massaget birliğinin güçlenmesi ve M. Ö. IV–III. yüzyıllarda bozkırların Arileşmesi neticesinde bu göçebe kabileler, başta Aşağı İdil bölgesi olmak üzere batıya yöneldiler. Bu hareketin etkisini Kama Yanı bölgesindeki kabileler de hissettiler. Bu dönemde Ananin Kültürü’nün yerini Pyanoborskaya Kültürü aldı. Bu kültürde göçebelik özellikleri daha belirgindi. Aşağı İdil bölgesinde Doğu göçebeleri, yerli “Savromat” kabilelerini kısmen asimile ettiler, kısmen de onları Azak Yanı ile Kafkasya Önü’ne kovdular. Daha sonra ise Sarmatların kendileri de buralara geldiler ve kısa süre içerisinde batıda Tuna’dan başlayıp doğuda Aral Yanı bölgesine kadarki toprakların hâkimi konumuna geldiler.
Kaynak:
Rafail Hakimov, Atlas Tartarica, Tatarlar ve Avrasya Halklarının Tarihi, Tataristan Cumhuriyeti: Dünü ve Bugünü, Çevirmen: İlyas Kemaloğlu, Tataristan Cumhuriyeti Ş. Mercanî Tarih Enstitüsü, Tataristan Cumhuriyeti Eğitim ve Bilim Bakanlığı, Kazan – Moskova – St. Petersburg – İstanbul, 2017, s. 68