Türkçe Tarih

Unutulmuş adam: Yusuf Akçura

Kaynak: Wikimedia Commons'tan Özgür medya deposu

Tarihçi Berkes’in (1976), ”Unutulmuş adam” adını verdiği Yusuf Akçura’nın Türkçülüğünü Fransız araştırmacı Georgeon’nun (1986) Türkçeye çevrilen doktora tezinden okuyup öğrendik. Çağdaşı olan Türkçüleri izlemekten geri kalmayan Gökalp, Gaspralı İsmail’in millet Varlığı için önkoşul saydığı ”Dilde, düşüncede ve iş hayatında birlik” önerisine; Osmanlıcı Ali Kemal ile Türkçü Yusuf Akçura arasmdaki ”Osmanlı Birliği Türk Birliği” tartışmasına yakın ilgi göstermişti. Türk milliyetçiliğinin fikir babalarından sayılan Akçura (1981, 1928), ”Yeni Türk Devleti’nin Öncüleri” eserinde, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e uzanan Türkçülük tarihini özetlemişti. Bu özetin özeti şöyledir:

Osmanlı tebaası Hıristiyanların bağımsızlık savaşımlarını kazanarak ayrılması, “Sadık Ermeni Milleti”nin kıpırdanmaya başlaması, Avrupa’nın müdahaleci politikası, Müslüman Osmanlılarla Hıristiyan Osmanlılara, artık bir arada yaşayamayacaklarını göstermişti… Daha derinlere inen düşünürler, din birliğinin bile artık yeterli olmadığını, varlığı sürdürmek için, Türk Milleti’ne duyulan ihtiyacı görmüşlerdi. Güçlü Hıristiyanlık bile etnik azınlıkları bir arada tutamadığına göre İslam’ın Müslüman Birliğini koruyabilmesi düpedüz bir ham hayaldi…

Tanzimatçıların ”Osmanlı Milleti” ile Saltanatçıların ”İslam Milleti” umutları yıkılmıştı. Buna karşılık Mahmut Celalettin Paşa’nm önce Fransızca olarak kaleme aldığı, sonradan Osmanlıcaya çevrilen ”Eski ve Yeni Türkler” tarihi, boynu bükük, mazlum Türklere yeni umutlar ve güven aşılıyordu. Genç Akçura (1981:145-52), Mısır’da yayımlanan Türk gazetesine yolladığı ”Üç Tarz-ı Siyaset” denemesinde, bilinen Osmanlıcılık ve İslamcılık akımlarına ek olarak, yeni ”Türkçülük Siyaseti”ni gündeme getiriyordu.

Kaynak:

Bozkurt Güvenç, Türk kimliği kültür tarihinin kaynakları, Kültür bakanlığı, İnsanlık tarihi, Ankara 1994, s. 30-31

Exit mobile version