Türk dünyâsının erken devirdeki merkezi sanılan Kögmen dağlarına dönerek, bu merkezden bu sefer Doğuya doğru ilerliyeceğiz. Doğu cihetinde ilk merhalemiz, Kagnılı boyların Kuzey kuşağının en doğudaki illeri olan, Kök-Türklerin «ıduk» (mukaddes) vatanı Ötüken (bugünki Hangay) dağları çevresidir. Ötüken dağları (47° 60’K, 92°50’D) Kögmen dağlarının bir az güney-doğuya devâmıdır. Böylece Ötüken dağları, Kögmen dağlarına nisbeten, daha az soğuk bölgede bulunmaktadır.
Yine de, toprak altındaki buzların erimediği «tayga» iklîmi, Ötüken dağlarında bile kendini duyurmakta, 4300 metreye kadar yükselen zirvelerdeki çıplak kayalar ve seyrek çam ve kayın ağaçları ile tezâhür etmektedir.. Yeri tam tesbit edilemiyen «Ötüken-yış» ın (Ötüken ormanlı dağının) daha mülayim, bir yamaç olduğu anlaşılır. Selenge ırmağı, Ötüken dağlarının batısında bulunan kaynağından, Doğuya doğru 500 km kadar akdıkdan sonra, kolları olan Orkun ve Togla ırmaklarının sularını da alarak, Kuzeye, Baykal gölüne (57°K, 103-106°D) akar. Kögmen silsilesinin en Kuzey-Doğudaki kayalık zirveleri bulunan ve deniz gibi geniş ve için de adalar olan Baykal gölü şiddetli «tayga» iklimindedir. Kayalık ve buzlu toprakda ancak seyrek çam ormanları bitmektedir. Yerler yosun kaplıdır. İç Asya göçebe sanatının motiflerinden geyik ve Kâşğarî’nin «sıgun» dediği, Kök-Türk kağanlarının tamgasında yer alan dağ keçisi (lev. XXX IX ) bu illerde yaşar. Göllerde, yine Türk ongunlarından olan Kuzey ikliminin su kuşları, yabani kaz, kuğu ve turnalar uçuşur. Bu bölgede tatlı ve tuzlu sulu göller bulunmaktadır.
Ötüken dağlarının güney eteklerinde ve Orkun ile Togla ırmakları kıyılarında, başka bir iklim, bozkır yaylaları, başlamakdadır. Bozkır yaylaları çoban boylar için elverişli, geniş otlaklardır. 48°K, 87°D çevresinden itibâren, Doğu Altay silsilesi, 1000 km kadar, Güney-Doğu istikametinde uzanır. Doğu Altayın yamaçları bozkır yaylalar ve zirveleri al granit taşından, çıplak kayalardır. Zirvelerden yuvarlanan al granit kayalarına, daha sonra, Kök-Türkler heykeller oyacakdı. Kök-Türklerin yer tanrısı âyînininde belki bu çıplak dağlarda yapıldığını Üçüncü bölümde göreceğiz. Türkçe «tagı», bugün Mogollarca tâki denen yabani küçük atlar hâla Doğu silsilesinde yaşamaktadır.
Kaynak:
Emel Esin, İslamiyetten önceki Türk kültür Tarihi ve İslama giriş (Türk kültürü el kitabı, II, cild l/b’den ayrı basım, Edebiyat Fakültesi Matbaası İstanbul 1978, s. 30-31