Türkçe Tarih

Ramazan Ayında Ahlakın Ne Şekilde Sağlanacağı Hakkında Makale

Sultan Abdülhamid’in danışmanlığını yapan Maruni Papazı Dr. Louis Sabuncu Efendi Ramazan ayında ahlaka aykırı davranışların nasıl önüne geçileceğine dair 3 Mart 1895 tarihinde bir makale kaleme almış.

Cümlesine kendisinin henüz İslamla müşerref olamadığını ancak İslam hüküm ve inançlarını hürmetinin sonsuz olduğunu beyan ederek başlayan Dr. Sabuncu oruç ve namazın İslam dininin önemli rükünlerinden olduğu için Ramazan ayında Müslümanların her türlü günah ve yasaklardan uzak durmaya çalıştıklarını söylüyor. Buna rağmen bu mübarek ayda maalesef çok sayıda suçun ve cinayetin işlenmesinin de yaşandığını belirterek alınması gereken muhtemel tedbirleri sıralamış.

Ramazan ayına ve oruçlu olanlara hürmeten bu ayda resmi daireler geç açılıp, esnaflar da işe geç başlıyormuş. Günümüzde de olduğu gibi genellikle gençler oruçlu zamanlarının çoğunluğunu uyku ile geçirirlermiş. Gündüz saat 11’e kadar camilerin inançlı insanlarla dolu olduğunu söyleyen Sabuncu, bu kişilerin arasına sırf vakit geçirmek için riyakâr Ramazan sofularının katıldığı tespitinde bulunmuş. Bu riyakârların toplumun genel ahlakına bir yere kadar etki ettiğini söyleyen Sabuncu asıl kahvehaneler üzerinde duruyor. Ramazan ayında “güya” kapalı olan kahvehanelerde insanların toplanarak oruç yiyerek kumar oynadıklarını söyleyen yazar, polisin bu duruma göz yumarak bu kahveleri serserilerin toplanma yeri haline getirdiklerini ifade etmiş. Metne göre bu dönemlerde Kasımpaşa, Firuz Ağa, Tophane semtlerindeki bazı kahveler gece gündüz kumarbazların saf kişileri hırslarına kurban ettikleri yerler haline gelmiş.

Başka bir ahlaksızlık durumu ise tulumbacı kahvelerinde çalgı çalınarak burada sabahlara kadar oturan gençlerin evlerine giderken yolda tulumbacıların takip ve tacizlerine uğramaları ve belki de daha büyük fenalıklara maruz kalmasıymış. Yine Osmanlı Ramazanlarının meşhur eğlence mekânı olan Direklerarası’ndaki gazino ve çaycı dükkânlarında geç saatlere kadar tertip edilen eğlencelerde bulunan serserilerin yoldan yaya veya arabayla geçen Müslüman kadınlara dil uzatmaları bazı tatsız kavga ve itişmelere neden oluyormuş. Sabuncu burada da polislerin müdahale eksikliğine atıf yapıyor.

 

Ramazanda geç uyanmanın gençler için bir serbestiyet olarak kabul edildiğini ifade eden Sabuncu bu gençlerin iftardan sonra geç saatlere kadar tiyatrolarda bulunmalarının bazı kötü olaylara ve anlaşmazlıklara neden olduğu tespitinde bulunuyor. Tiyatro ve benzeri oyun yerlerinde görevli olarak bulunan polisler buralarda görevlerini yapmaktan ziyade oyunları seyrediyorlar imiş. Bu polislerin bir kısmının seyirciler arasında bir anlaşmazlık olduğunda taraflardan para alarak meseleyi rüşvet yoluyla hallettikleri de çokça görülmekteymiş.

Tulumbacılarda ve kahvelerde mani ve semai gibi türküler çağrılması, zurna, darbuka gibi çalgıların çalınması ve saf kişilerin kumarbazlarca kurban edilmesinin önüne geçilerek bu mübarek ayda ahlaksızlıkların engellenmesini raporunda ifade etmiş.

Exit mobile version