Türkçe Tarih

Şer ordusu “Kuva-yı İnzibatiye”

Kuvâ-yi İnzibâtiye - Kaynak: Wikimedia Commons'tan Özgür medya deposu

30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla, İtilaf Devletleri Türk topraklan üzerindeki planlarını hızlı bir şekilde uygulamaya başladılar. İtilaf Devletlerinin faaliyetlerine karşılık yurdun birçok yerinde milli cemiyetler kuruldu. Özellikle İzmir’in Yunanlar tarafından işgali üzerine, halkın İtilaf Devletleri’ne karşı tepkisi daha da büyüdü. 16 Mart 1920’de İstanbul’un resmen işgali dolayısıyla, TBMM’nin açılması karşısında, İngilizlerin direktifleri doğrultusunda, Sadrazam Damat Ferit Paşa Kuvâ-yı Milliye’ye karşı bazı tedbirler aldırmaya başladı. [1]

Damat Ferit Kuvâ-yı Milliye hareketini kötülemek için birçok yolu denedi. Bunlardan biride haklarında fetva verdirmek oldu. Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi verdiği fetvada Kuvâ-yı Milliye hareketini “eşkıya hareketi” olarak gösterdi ve öldürülmelerinin caiz olduğunu belirtti. Dürrizade dışında Mustafa Sabri ve Mutasarrıf Osman Kadri gibi birçok isim daha Kuvâ-yı Milliye için bu şekilde asılsız beyanlarda bulundu. [2]

Bu dönemde İngiltere’nin de zorlamalarıyla İstanbul Hükümeti tarafından başvurulan ve dönemsel olarak Ahmet Aznavurla da bağlantılı olan başka bir yıkıcı faaliyet de Kuvâ-yı İnzibatiye’nin teşkil edilmesidir. [3] İstanbul Hükümeti 18 Nisan 1920’de, Hilâfet Ordusu olarak ta bilinen Kuvâ-yı İnzibatiye’nin kuruluş kararnamesini çıkartmıştı. [4] 18 maddelik bu kararname 24 Nisan 1920 tarih ve 3835 sayılı Takvim-i Vekâyi’de yayınlandı. Söz konusu kararname ile jandarma kuvvetlerine benzer ve gönüllülerden oluşan Kuvâ-yı- İnzibatiye’nin kurulması kararlaştırıldı. Kuvâ-yı Milliye’yi yok etmek amacıyla kurulan Kuvâ-yı İnzibatiye, Dâhiliye ve Harbiye Nezaretlerine bağlı olup, subaylar, görevli ve emekli olanlarla gönüllülerden oluşuyordu. Kuvâ-yı İnzibatiye Kumandanlığına Ordu Kumandanı yetkisiyle, Süleyman Şefik Paşa getirilerek, İzmit ve Havalisi Fevkalâde Kumandanlığı’da kendisine verilmiştir. [5]

Üç Alaylı mürettep bir tümen olan Kuvâ-yı İnzibatiye’nin bütün ihtiyaçları İstanbul’da İngilizlerin kontrolündeki askeri depolardan yine İngilizlerin bilgi ve denetiminde sağlanacaktı. Bu birlik için İngilizlerin Maçka silahhanesinden 600 tüfek, 30.000 fişek ve 80.000 makineli tüfek cephanesi verilmiştir. Kuvâ-yı İnzibatiye birlikleri 8 Mayıs 1920’de İzmit’e geldi. Ahmet Anzavur ise güney Marmara’da çıkarttığı isyandan sonra kaçıp İstanbul’a geldi ve burada hem saray hem İngiliz yetkililer ile görüşmeler gerçekleştirdi. İzmit’e hareket ettikten sonra, buradaki kuvvetlerin başlarında bulunan Süleyman Şefik Anzavur’u gördü ve daha önce de emrinde çarpışan eşkıyalar ile 2.000 tüfek ve 600 sandık cephane alarak ileri harekâta başladı. 10 Mayıs’ta Adapazarı’nı, 13 Mayıs’ta Kandıra’yı, 15 Mayıs’ta Doğançay’ı almayı başardı. Üç gün boyunca Geyve’ye saldıran Anzavur burada Ali Fuat Paşa’nın bizzat katıldığı muharebelerde her defasında geri püskürtüldü. [6]

23 Mayıs 1920 günü Adapazarı ve Sapanca istikametlerinde yapılan taarruz başarılı olmuş ve Sapanca ve Adapazarı kurtarılmıştır. Büyük kısmı Kuvâ-yı İnzibatiye’ye mensup erlerin teşkil ettiği asiler dağıtılmış, Kuvâ-yı İnzibatiye’ye mensup 3 subay, 40 kadar er esir edilmiş, dört topla dört makineli tüfek ve çok miktarda malzeme ele geçirilmişti. Kuvâ-yı İnzibatiye, 5 Haziran 1920’de taarruz hareketine geçmeye hazırlanmıştı. Fakat bu günlerde üst üste kaçmalar o kadar çoğalmıştı ki, yalnız 5 ve 6 Haziran günlerinde 140 er, 56 çavuş, bir süvari, beraberlerinde dört makineli tüfek on altı sandık cephane olmak üzere doğuya doğru kaçmışlardı. [7] Son bir taarruza kalkan bu başıbozuk, her türlü eğitimden yoksun birlikler dağılma emareleri gösterdi ve bir kısım askerlerinin Kuvâ-yı Millîye tarafına geçmesi sonucu Kuvâ-yı İnzibatiye denen kuvvet 25 Haziran 1920’de resmen kaldırıldı. Milli Mücadeleyi baltalamak için Damat Ferit ve İngilizler tarafından kurulan Kuvâ-yı İnzibatiye hareketi böylelikle fiyasko ile sonuçlandı. Bu ordunun içinde görev yapmış olan subaylar daha sonraki yıllarda çeşitli soruşturmalardan geçti ve affedilmeyerek ordudan ihraç edildiler.  Kuvâ-yı İnzibatiye, diğer adıyla “Halife Ordusu” denen ordunun İstanbul Hükümeti ve İngiltere’nin iş birliği ile kurulduğu İngiliz belgelerinde de sabittir. İngiliz Yüksek Komiserliğinin 1920 senesi yıllık raporunda, bu ordunun Milli Mücadele güçlerine karşı nasıl kurulduğu ile ilgili önemli bilgiler verildikten sonra nasıl başarısız olunduğu açıklanır. [8] Mustafa Kemal Paşa Hilafet Ordusu için Nutuk’ta “Hain Kuvvet” olarak bahsetmektedir. [9]

Kaynakça:

[1] -Günay Çağlar, Kuvâ-yı İnzibatiye, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sy,15, 1995, s. 343

[2] – Osman Akandere, Damat Ferit Paşa Hükümetleri Döneminde Kuvâ-yı Milliye Hareketine Yöneltilen İthamlar, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C.24 Sy,70, s.46

[3] – Zeynel Levent, Kuvâ-yı Milliye’nin Batı Cephesi’nde Uyguladığı Gayrinizami Harp Stratejileri, Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sy,11, Kasım, 2020, s.356

[4] – Kemal Çelik, Millî Mücadele’de İç İsyanlar, Vatana İhanet Kanunu ve İstiklâl Mahkemeleri, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi Sy, 40, 2007, s. 592

[5] – Çağlar, Kuvâ-yı İnzibatiye, Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi, Sy,15, 1995, s. 344

[6] – Mehmet Kıbıl, Milli Mücadele’de İç İsyanlar, Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü I. Uluslararası Türk Kültürü ve Tarihi Sempozyumu, Nisan, 2018 s. 448

[7] – Türk İstiklal Harbi Serisi, İstiklal Harbinde Ayaklanmalar(1919-1921), C.6 Ankara, 1974, s.131

[8] – Kıbıl, Milli Mücadele’de İç İsyanlar, Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü I. Uluslararası Türk Kültürü ve Tarihi Sempozyumu, Nisan, 2018 s. 449

[9] – Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, s,438

Exit mobile version