Hayat Tarih Mecmuası’nın Mayıs 1966 sayısında, Dr. Sırrı Akıncı’nın “Pierre Loti’nin Sevgilisi Aziyade’nin Mezarı Nerede?” [1] makalesinde yer alan kıymetli bilgilerin içinde, yazarın önceleri hayal ürünü sandığı “Aziyade” karakterine ait olduğu düşünülen bir mezar taşı fotoğrafına ulaştığını okudum. Bu mezarın ve taşının günümüzdeki durumunu merak ettim ve araştırmaya başladım.
Dr. Sırrı Akıncı’nın Pierre Loti üzerine yazılmış bir kitabın kapağında gördüğü mezar taşı, klasik Osmanlı kadın mezar taşlarına benziyordu. Bahsi geçen kitapta da mezar taşının Aziyade’ye ait olduğu, Pierre Loti’nin Rochefort’da yaptırdığı La Masquee’de bulunduğu anlatılıyordu.
Makale yazarı, Dr. Sırrı Akıncı’nın önce fotoğraf üzerinden büyüteçle, daha sonra da mezar taşının orjinalinden yaptığı okumalar sonucu ortaya çıkan metin:
AH MİNEL MEVT
Bu sade tenha mezarda yatan cism-i nazenîn
Göz bakmağa kıyamaz idi hüsn-ü ânına
Soldurdu ah mevt anı pek nevcivân iken
Allah lâyık görmedi yere aldı yanına
Kafkasyalı Abdullah Efendi’nin
kerimesi Hadice Hanım’ın
ruhuna rızaen li’llaahi
Taâlâ El Fatiha
Sene 1297 19 Zilkade
Pierre Loti “Fantôme d’Orient” adlı eserinde mezarın Topkapı Mezarlığı’nda olduğunu açıkça belirtmiştir. Dr. Sırrı Akıncı ‘Pierre Loti’nin Sevgilisi Aziyade’nin Mezarı Nerede?’ makalesinde mezarın yerini ayrıntılı tarif etmiştir. Bu ayrıntılı tarifi okuduktan mezarın hâla yerinde olup olmadığını merak ettim ve araştırmacı, yazar Celal Öcal ile birlikte elimizdeki tarifi kullanarak Topkapı Mezarlığı’nda keşfe başladık. Maalesef Dr. Sırrı Akıncı’nın tarifindeki işaretlerin pek çoğu kaybolmuştu. Uzun aramalarımız sonucunda mezar taşını bulduk.
Kaynaklarda yer alan mezar taşı ne yazık ki yerinde değildi. Onun yerine ilkel bir şekilde ve özensiz hazırlanmış yeni bir mezar taşı vardı. Sadece mezarın ayak ucunda olan taş yerinde idi. Bu sayede mezarın gerçekliğine emin olabildim.
Rochefort’da Pierre Loti’nin evinde bu mezar taşının orjinalinin bir örneği bulunmaktadır.
Çeşitli yazar ve araştırmacılarımızın Pierre Loti ile Aziyade’nin aşkı ve mezar üzerine çok farklı tespit, yorumları vardır. Müfide Ferid Tek, Loti’yi evine ziyaretinde Aziyade’nin mezar taşını gördüğünü yazmıştır. [2]
Zeki Megamiz, Servet-i Fünûn dergisinde Aziyade’yi romanı hakkında “Ne yalan hayalât” yorumu yapmıştır. Megamiz Pierre Loti’nin Aziyade için bir mezar yaptırdığı iddiasını kabul eder ama söz konusu mezarın Loti tarafından ziyaret ediliyor diye tahrip edildiği iddiasını mantıklı bulmaz. [3]
Taha Toros, Aziyade ve yaşanan aşk hikâyesinin gerçek olduğunu düşünmektedir. Lotinin Aziyade’yi ülkemizi tanımak için kullandığını iddia etmektedir.
“Şunu da belirtmeliyim ki Loti bir ülkeyi iyi tanıyabilmek için orada bir süre oturur, o ülkeden bir kadınla birlikte olurdu”. [4]
Taha Toros Pierre Loti’den İstanbul’da Kalan Anılar yazısında Loti’nin Türkleri neden sevdiği sorusuna verdiği cevabı paylaşmıştır.
Türklere karşı dostluğu, vefakârlığı, son nefesine kadar sürmüş olan Pierre Loti’ye sormuşlar :
— Türkleri neden bu kadar çok seviyorsun?
Verdiği karşılık şu olmuş:
— Çünkü, onları, iyi tanıyorum. Türkler Doğunun en temiz, en dürüst, en kibar ve en nâmuslu milletidir.
Millî Mücadele yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisinin karariyle, Mustafa Kemal Paşa tarafından kendisine, şehit kızlarının gözyaşlariyle dokudukları bir halı hediye edilmiştir.
5 Kasım 1921 tarihli, tarihî mektup özetle şöyledir:
“Türkiye B. M. M., Türklerin büyük ve soylu dostuna karşı duyduğu minnet ve şükranı belirtmeyi borç bilir. Tarihin en karanlık günlerinde sihirli kalemiyle hakkını savunmuş olan üstada karşı Türk milletinin duygularına, sonsuz ve derin muhabbetine, İstiklâl Savaşında şehit düşenlerin kızlan tarafından gözyaşlariyle dokunan bu halı karşılık verecektir. Maddî değeri, taşıdığı anlamdan ibaret olan bu armağanımızı, hak dostu ve mertlik dolu büyük Fransıza karşı duyduğumuz şükranın bir delili olarak kabulünüzü rica ederiz.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Başkumandan Gazi Mustafa Kemal [5]
Nahid Sırrı Örik, ‘Loti’nin İki Romanın Romanları’ yazısında: “Yani, bu pek kısa hulâsa içinde, roman bir deli saçmasıdır. Fakat başından nihayetine kadar büyüleyici bir şiire sahibolan bir deli saçmasıdır, Loti de tâ ölümüne kadar Aziyade’nin mevhum ve hayalî bir mahlûk değil, hakiki bir insan, kendi uğrunda ıstırap çekmiş ve ölmüş bir kadın olduğunda, ısrar edecektir.” demiştir. Nahid Sırrı Örik Loti’nin eserinin edebi değerinin yüksekliğini ve İstanbul tasvirlerin güzelliğinin üzerinde durmanın daha uygun olduğunu belirtmiştir. [6]
Turhan Gürkan Loti’nin Aziyade karakterine yüklediği anlamı çok doğru bir şekilde özetlemiştir.
“Emperyalist Fransa’nın romantik deniz subayı Pierre Loti, Aziyade’de,
Doğu’yu sever ve onu Batı’ya sevdirmeye çalışır. Aziyade, Batı’nın açtığı ve bütün Doğu’nun göründüğü bir penceredir…” [7]
Pierre Loti, Avrupa nezdinde Türklerin haklarını müdafaa etmek üzere yazdığı birtakım yazılardan dolayı Türk kamuoyu ve entelektüelleri tarafından Türk dostu diye anılmış birkaç Batılı isimden biridir. Farklı yıllarda İstanbul’da bulunmuş ve devletin en üst mertebelerince de hürmet görmüştür. Ölüm haberinin ardından Gazi Mustafa Kemal yas göstergesi olarak Ankara’da bayrakları yarıya indirtmiştir. [8]
Doç. Dr. Sırrı AKINCI, “…işte Pierre Loti bu “dilemma” nın (ikilem), görünüşte Türkseverlik maskesini taşıyan usta bir oyuncusudur. O yüzünden bu maskeyi hiç çıkarmayarak, üstelik bir de “Âşık-ı Şeyda” kimliğini takınarak, Türk halkını bazen övmüş, bazen de “zavallı” diye savunmuştur. Gerçekteyse Halife Sultan’ın varlığını, egemenliğini, sürekliliğini, saltanata candan bağlı bir Osmanlıdan fazla isteyen, onunla ilgili övgüleri sürdüren, bir yazardır. Böylece Türk halkı için gerçekten dost mudur? sorusunun karşılığı kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. [9]
Aziyade romanında doğu masallarını andıran kesitler vardır. Pierre Loti, ressam kimliğini edebiyatçı kimliği ile birleştirerek öyle başarılı tasvirler yapmıştır ki romanda tasvir edilen yerleri merak eden insanlar tarafından yıllardır İstanbul’da bu aşka sahne olduğu düşünülen mekanlar ziyaret edilmektedir.
Nazım Hikmet, Tevfik Fikret, Ahmet Rıza, Orhan Koloğlu, Ömer Lütfü, vb. Çeşitli yazar ve şair tarafından Pierre Loti ve Aziyade romanı eleştirilmiştir. Bu eleştirilerin odak noktası Loti’nin İstanbul ve Osmanlı gerçeklerini çarpıttığı iddiasıdır. Aziyade bir romandır ve kurgusal bölümleri, içerikleri olması gayet doğaldır. Bir romancıyı hayal gücünün genişliği ile yargılamak doğru bir yaklaşım tarzı değildir. “Türk savunuculuğu” yapmış, batıda ülkemize karşı art niyetlere karşı mücadele vermiş bir sanatçıyı yüzeysel olarak bu denli eleştirmek, en basit ifade ile vefasızlıktır.
Kaynak:
[1] – Akıncı, Dr. Sırrı, Aziyade’nin Mezarı Nerede,Hayat Tarih Mecmuası, Mayıs 1966 Sayı: 4, s. 29-31
[2] – Tek, Müfide Ferid (1950). “Son Ziyaret”. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belletini. 97: 4-5.
[3] – Megamiz Zeki, Servet-i Fünûn, Numara 88.
[4] – Serim, Tuna (1986). “Taha Toros ile Pierre Loti Üzerine”. Sanat Olayı. 48: 58-61.
[5] – Toros Taha, Pierre Loti’den İstanbul’da Kalan Anılar, Taha Toros arşivi
[6] – Örik Sırrı Nahid, Loti’nin İki Romanın Romanları. Taha Toros Arşivi
[7] – Ay Behzat, Bir tutkunun romanı, Cumhuriyet Kitap, Sayı 215
[8] – Öztürk Yakup, Aziyade Romanında Tematik Çerçeve ve Tevfik Fikret’in Aziyade’ye Getirdiği Eleştiriler, Yeni Türk Edebiyatı Araştırmaları/ Araştırma Makalesi Ocak Haziran 2019/11:21, s. 134
[9] – Akıncı Sırrı, Pierre Loti’yi İyi Tanıyın, Taha Toros Arşivi