Yazar: Wilhelm Radloff
Ey kara beygir üzerindeki Erlik,
Kara kunduzdan bir yatağın var,
Kalçan o kadar geniş ki,
Hiçbir kucak kuşatamaz,
Güçlü boynunu,
Hiçbir kişi kuşatamaz;
Kaşların karış genişliğinde,
Sakalların kapkara,
Yüzün kana bulaşmış.
Ey zengin Kan Erlik,
Saçları parlar, kıvılcım saçar,
Sen kova olarak
Ölü kişi göğsü kullanırsın;
Kişilerin kafatası sana bardak olur,
Yeşil demirdir kılıcın,
Demirdendir kürek kemiğin,
Kara yüzün kıvılcım saçar,
Saçların dalgalanır.
Çadırının kapısında,
Birçok görkemli tahtlar vardır.
Topraktan bir sehpan vardır,
Çadırının damı demirdir.
Kocaman bir öküze binersin.
Eğerini örtmek için
Bir atın derisi yetişmez;
Elini uzatmakla ba hadırları yıkarsın,
Atın kolanını çekmekle
Hayvanları yuvarlarsın.
Ey Erlik, babam Erlik,
Niçin halkı böyle izlersin?
Söyle, niçin onu yok edersin?
Senin yüzün her zaman kurum gibi karadır,
Kömür gibi parlar, karadır,
Ey Erlik, babam Erlik;
Nesilden nesile
Uzun devirler içinde
Seni gece gündüz sayarız,
Sen, nesilden nesile
Çok saygın bir başkansın!
Kaynak:
Wilhelm Radloff, Türklük ve Şamanlık, Örgün yayınevi, 1. Baskı, Mart 2008, s. 27-28