Türkçe Tarih

Kagnılı, Kırgız ve Kök-Türk kültürlerinin bir müşterek kökden doğduğu açıkça görülür

Kagnılı, Kırgız, Kök-Türk - Tuğrul Çavdar 2019 fontu

Târîhçiler ve arkeologlar, hem târihî kaydlara, hem de arkeolojik kalıntılara dayanarak, Kem kıyıları ve Kögmen dağlarındaki kültürleri Kagnılı, Kırgız ve Kök-Türk’lerin müşterek atalarına bağlamışlardır. Bu bölgede uzun başlı Europeoidler olan Andrönov kavmi yaşıyordu. M.Ö. 300 sıralarında, Karasuk kültürünün ortaya çıkışında, doğudan gelen bazı daha Mongoloid boyların âmil olduğu kültür kalıntılarından bilin­mektedir. Doğudan gelip Karasuk kültürüne âmil olan boylar, Kiselev’e göre, Kagnılı «Ting-ling». boyları idi. Kagnılı boyların Doğu kolu münâ­sebeti ile kaydedildiği gibi, bunlar bugünki Çin’in kuzey bölgelerinde yaşamakda olan, bazı araştırıcılara nazaran, kısmen europeoid, fakat Mongoloidler ile de gittikçe karışan boylardı. M.Ö. 600 sıralarında, aynı böl­gede, Karasuk kültürü, bazı europeoid göçlerin tesiri ile, Tagar kültü­rüne çevriliyordu. M.Ö. 300 etrâfmda, yeni mongoloid göçlerin neticesin­de, Tagar kültürü Taştık kültürü olarak gelişdi ve Altay dağlarına da uzandı. Taştık kültürü ise, M. V.-VI. yüzyıllarda, târihî devirde Türkçe konuşan boyların kültürü şeklini aldı. Böylece, Kagnılı, Kırgız ve Kök-Türk kültürlerinin bir müşterek kökden doğduğu açıkça görülür. Türe­yiş efsânesinden anlaşıldığına göre Kök-Türk sülâlesi bir devirde bun­ları idâre etmişdi. Esâsen dil ve yazı birliği gibi, hem Kagnılı boyların, hem Kök-Türklerin toteminin kurt olması da müşterek kültüre delâlet eder. Bütün Türkçe konuşan boylar hakkında at, dağ keçisi ve su kuşlarına dâir bazı efsâneler de müşterek kültür unsurları idi.

Exit mobile version