Evlenecek bir erkeğin yakışıklı ya da zengin olmaması o kadar önemli değildir. Yakışıklılık zamanla kaybolup gidebilir. Kişi, zenginse fakir düşebilir; parasızsa zengin olabilir. Kimilerinin kadınlarda aradığı yüz ve vücut güzelliği zamanla yerini çekici olmaktan uzak bir görüntüye bırakabilir. Evlenilecek olanda aranacak ahlak ve yüksek karakter dışındaki en önemli özellik ve öncelik, Atatürk’e nasıl baktığıdır. Onu yeterince anlayıp anlamadığı, doğru değerlendirip değerlendiremediğidir. Ben inanırım ki Atatürk’ü anlamış olanlardan kötü insan pek çıkmaz! Çünkü onların aydınlığa; insanı, doğayı ve hayvanları sevmeye açık bir ruhları, beyinleri vardır. Evet, hislidirler ama gerektiğinde akıllarını kullanmasını çok iyi bilirler. Atatürk’ü sevip sayanlardan nankör çıkmaz. Nankörlerden ise kimseye hayır gelmez!
Evleneceğin genç, Atatürk’ü anlıyor mu? Seviyor mu? Onun bizlere huzur ve güven içinde yaşayacağımız güzel bir yurt bıraktığının farkında mı? Bizlere tarihimizde ilk kez ‘Ulus bilinci’ armağan ve emanet ettiğini biliyor mu? Biliyorsa, için rahat olarak ‘evet’ diyebilirsin ona. Değilse bir kez daha düşünmelisin!
Mahmut Karaveli’nin bir hatırası.
Kaynak:
Orhan Karaveli, Atatürk babam ve ben, Doğan Egmont, İstanbul 2015, s. 53-54