Mustafam küçücük çocukken bile gayet temiz giyinirdi. Adeta büyük bir adam gibi tavırlar alır, herkeslerle büyükmüş gibi konuşurdu. Mahalle çocukları sokakta oynarken onların taş, sapan, gibi sokak oyunlarına ayak atlamalarına, koşmacalarına iltifat etmez, onlara bir nevi istihfafla (küçümseme) bakardı. Onun kendine mahsus bir benliği vardı. Ellerini pantolonunun cebine koyarak ve başını yukarıya dikerek konuşması daima hepimizin nazarı dikkatini celbederdi. Ne kadar nazik, ne kadar sıkılgan bir çocuktu, size tarif edemem. Konu komşu herkes onu çok severdi. Çok zeki bir çocuktu…