“Okul idaresinin aldığı bütün tedbirlere rağmen yatakhanede gizli gizli okuduğumuzu nasıl unutabilirim. Mustafa Kemal bir gece vakti yanıma gelerek Namık Kemal’in ‘Vatan Kasidesi’nin teksir edilmiş nüshasını ‘Fuat kardeşim bunu ezberleyelim’ diye bana verirken yavaş bir sesle fakat büyük heyecanla okuduğu
‘Felek, her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin
Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten”
mısralarını nasıl unutabilirim. Söz Namık Kemal’den açılmışken ufak bir hatıramıda burada anlatmak isterim. Bir gün üç beş arkadaş felaketle sonuçlanan 1877-1878 Osmanlı – Rus savaşına dair konuşuyorduk. Mustafa Kemal birden teessürle Namık Kemal’in
‘Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini
Yok imiş kurtaracak bahtı kara mâderini’
beyitini okumuştu. Milli Mücadele yıllarıydı. Hey’et-i Temsiliye merkezini Ankara’ya taşıma kararını vermişti. 18 Aralık 1919’da arkadaşlarıyla beraber Sivas’tan ayrılan Mustafa Kemal 24 Aralık’ta Kırşehir’e gelmişti. Burada Gençler Derneğinde bir konuşma yapmıştı. Geceleyin şerefine fener alayı tertip eden halka yukarıdaki mısralırı aşağıdaki şekilde değiştirerek okumuştu
‘Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini
Elbet bulunur bahtı kara mâderini”