0

Topal Osman olayı, cumhuriyet tarihinin istismara en açık meselelerinden birisidir. Resmi tarihe karşı alternatif tarih adıyla ortaya atılan yalanlar zincirinin en önemli halkalarından olan bu mesele, başta fesli takımı olmak üzere çeşitli çevrelerce Atatürk’e saldırmak için kullanılmıştır. Topal Osman kitabımda tamamını çürüttüğüm iftiralar zincirine göre Atatürk, muhafız komutanı Topal Osman’a, kendisine rakip gördüğü ve en büyük muhalifi konumundaki Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey’i öldürtmüştür. Daha sonra Topal Osman’ı da ortadan kaldırtmak istemiş, bunu duyan Topal Osman Atatürk’ü öldürmek üzere Çankaya Köşkü’nü basmış ve çıkan çatışmada öldürülmüştür. Bu çatışma esnasında Atatürk’ün çarşaf giyerek kadın kılığında köşkten kaçtığı dahî ileri sürülmüştür.

Yılmaz Özdil’in son kitabını karıştırırken Topal Osman’ın da adının geçtiği bir bölüm dikkatimi çekti. Özdil, Atatürk’ün Bekir Çavuş isimli korumasının kahramanlıklarını anlatırken şöyle bir ifade kullanmış:

“Mustafa Kemal için hayatını ortaya koymuştu. Topal Osman’ın Çankaya Köşkünü basmaya kalkıştığı gece takır takır vuruşmuş, üç kurşunla yaralanmış, kurşunlardan biri omuriliğinde kalmıştı.”

Sevgili Özdil’in konuya yeterince vakıf olmadığını, konuyla ilgili gerekli araştırmayı yapmadığı için bu ifadeyi kullandığını düşünüyorum. Amacım Özdil’in kitabını eleştirmek veya kötülemek de değildir. Ancak, Topal Osman’ın Çankaya Köşkünü basmadığı ve Atatürk’ün canına hiçbir zaman kast etmediği gibi tarihi bir gerçek var ve bunu dile getirmek zorundayım.

Meselenin aslı özetle şudur: Çatışma günü, Papazın Bağı’da bulunan Topal Osman’a Çankaya’da bulunan Mustafa Kemal’in hayatının tehlikede olduğu bilgisi verilir. Topal Osman adamlarını Mustafa Kemal’i korumak adına köşke gönderir. Bu sırada Köşk’te Mustafa Kemal’in yanında da yirmi kadar yine Topal Osman’ın adamlarından oluşan muhafız birliği vardır. Sonradan gönderilen adamların köşke ulaşıp, Mustafa Kemal öldürüldü zannedip intikam amaçlı ateş açmalarıyla birlikte çatışma çıkar, köşktekiler ve diğer taraf bir süre vuruştuktan sonra Karabulduklu Salih isimli köşkü koruyan muhafız iki tarafında Giresunlu uşaklar olduğunu fark eder, durumu anlar, bir taraftan diğer tarafa geçip Mustafa Kemal’in yaşadığını söyler. Böylelikle çatışma durur. Çankaya Köşkü baskını diyerek istismar edilen olay budur. Bu arada işin iç yüzünü öğrenip bu işi tezgahlayanlarla hesaplaşmak için Çankaya’ya doğru yola çıkan Topal Osman, köşke ulaşmadan yolda öldürülür.

TOPAL OSMAN’IN ÇANKAYA KÖŞKÜNÜ BASTIĞI İDDİASI, BİR DERİN TARİH SÖYLEMİDİR.

Derin Tarih bunu, “Topal Osman’ın öfkelenip köşkü basmasının sebebi, Atatürk’ün işlettiği cinayetten sonra ona sahip çıkmamasıydı.” diyerek Ata’nın Ali Şükrü Bey cinayetinin azmettiricisi olduğuna kanıt olarak kullanır.

Sayın Özdil’in bu konudaki yanlışı düzeltmesi gerektiğini düşünüyor ve düzelteceğini ümit ediyorum. Zira Topal Osman büyük bir kahraman, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasındaki en kilit adamdır. Milli mücadelenin en kritik günlerinde Mustafa Kemal’i koruma görevini üstlenmiş ve bu görevi layıkıyla yerine getirmiştir. Türk milleti geleceğini Mustafa Kemal’e, Mustafa Kemal’de canını Topal Osman’a emanet etmiştir.

Ümit Doğan
1984 yılında Kırıkkale’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kırıkkale’de tamamladı. 2013 yılında İşletme alanında lisans eğitimini tamamladı. Uzun süredir İstiklal Harbi tarihi konusunda araştırmalar yapan genç tarih araştırmacısı, anılan zaman kesitinin üzerinde çok durulmayan/araştırılmayan yönlerini derinlemesine nüfuz etmek çabası ile ön plana çıkmıştır. Ümit Doğan’ın bu anlayışla yaptığı yayınlanan ilk çalışması “Mustafa Kemal’in Muhafızı Topal Osman” başlığını taşımaktadır. Yazar, ikinci kitabında ise, yine çok az bilimsel araştırmaya konu olan “Papa Eftim ve Türk Ortodoks Kilisesi” ile ilgili bilinmeyen bir süreci aydınlatmıştır. Çok sayıda yayınlanmış makalesi de bulunan evli ve bir çocuk babasıdır.”

Türk destanlarında at kahraman birlikteliği

Önceki yazı

Meşrutiyetin ilanı

Sonraki yazı

Bu yazılar da ilginizi çekebilir

Yorumlar

Bir yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Daha fazla yazı Atatürk Dönemi